drsevilayzorlu@gmail.com
TEL : 0242 316 98 99
Cetad Antalya Bölge Temsilcisi
CİNSEL KİMLİĞİN GELİŞİMİ VE BOZUKLUKLARI
CİNSEL YÖNELİM

CinselliÄŸin erotik yönü demektir. Çocuk, genital organlarının uyarılmasından bebeklikten itibaren zevk alır, bu çocukluk süresince varlığını sürdürür. Çocukluk ve adolesans yılları boyunca kiÅŸiler cinsel dürtüyü farklı biçimlerde yaÅŸarlar. Cinsel dürtü, adolesans yıllarının başında erotik fantezi ve erotik ilgilerle kendini çok daha belirgin ÅŸekilde ortaya koyar. Yukarıda sözü edilen iki kavramlı, yani çocuÄŸun cinsiyet kimliÄŸi ve cinsiyet rol davranışları ile onun ileriki cinsel yönelimleri arasında büyük bir iliÅŸki olduÄŸu düÅŸünülmektedir. Bunların üçü çocuÄŸun cinsel kimliÄŸini oluÅŸturur.

Tipik olarak bu durum ilk olarak okul öncesi yaÅŸlarda ortaya çıkar, tanı için bozukluÄŸun ergenlikten önce baÅŸlaması gereklidir. ÇocukluÄŸun cinsel kimlik bozukluÄŸunda çocuk bu durumundan rahatsızlık duymaz; onu rahatsız eden ailesinin ya da arkadaÅŸlarının beklentileri ile çatışmak, karşılaÅŸabilecekleri takılmalar, alay edilmeler ve reddedilmektir.

Erkek çocuklardaki cinsel kimlik bozukluklar konusunda kızlarla ilgili olanda daha fazla bilgi vardır. Çünkü daha belli olur ve çevre buna karşı daha dikkatlidir. Fakat buradaki karşı cinsin giysilerini giyme cinsel uyarılmaya neden olmaz, onlar gibi olmak isteme ön plandadır.

Sosyal reddedilme erken okul yıllarında artmaya baÅŸlar; çocukluk döneminin ortasına rastlayan yaÅŸlarda en fazladır. Bu dönemde çoÄŸunlukla diÄŸer erkek çocukların utandırıcı takılmaları olur. Çok kadınsı olan davranışlar erken delikanlılık çağında azalabilir.

Cinsel kimlik bozuklukları kızlarda nadirdir, daha örtüktür. Cinsel kimlik bozukluÄŸu olan kızlar da geç çocukluk ve delikanlılık çaÄŸlarında takılmalardan rahatsız olabilirler, fakat erkekler kadar sosyal reddedilme ile karşılaÅŸmazlar. ÇoÄŸu, delikanlılık çağına yaklaşınca erkek etkinlikleri ve giysilerindeki abartılı ısrarlarından vazgeçerler. Bazıları ise erkek özdeÅŸimini sürdürür veya lezbiyen yönelim gösterirler.

Ä°zleme çalışmaları, cinsel kimlik bozukluÄŸu gösteren çocukların üçte bir ile üçte iki kısmının adolesans çağında ve sonra yetiÅŸkin çaÄŸda eÅŸcinsel yönelimleri olduÄŸunu gösterir, çok azında ise transeksualite ortaya çıkar. Gerçekte yetiÅŸkinler arasında transeksualite ve transvestismin hayli nadir olduÄŸu bilinmektedir; gerçi geliÅŸmiÅŸ toplumlarda bile bireyler bu yönlerini gizledikleri için gerçek oranları saptamak zordur; Bakker ve arkadaÅŸlarının Hollanda’da yaptığı ve 1993’de yayınladıkları bir çalışmada erkeklerde transseksualite 11 bin erkekte 1 ve 30 bin kadında 1 olarak bulunmuÅŸtur. Ancak transseksüel eriÅŸkinlerin çoÄŸu, çocuklarında bir cinsel kimlik sorunları olduÄŸunu bildirmiÅŸlerdir.

Pek çok yetiÅŸkin eÅŸcinsel erkek, çocukluklarını anlatırken bebeklerle aşırı ilgilendiklerini, kadın giysilerini tercih ettiklerini, kızlarla oynadıklarını ve erkek çocuklara daha çok cinsel ilgili duyduklarını belirtmiÅŸlerdir (Green 1995). Bele ve ark. göre (1981), eÅŸcinsellerin üçte ikisi çocukları süresince kız oyuncaklarını veya kız elbiselerini tercih etmiÅŸlerdir.

Bu konuda geniÅŸ bir yayın taraması yapmış olan Stein (1993) ÅŸu görüÅŸü savunur: Her ne kadar bazı yazarlar biyolojik ve genetik faktörlerin eÅŸcinsel erkek ve lezbiyen kızların cinsel yönelimlerinin oluÅŸmasında önemli bir rol oynadığını, bazı yazarlar da toplumsal ve politik güçlerin bu oluÅŸumu etkileyeceÄŸini göstermiÅŸlerse de eÅŸcinsellik pek çok etkenin bir araya gelmesiyle oluÅŸur; bunlar psikodinamik, sosyo-kültürel, biyolojik ve koÅŸullara baÄŸlı etkenlerdir; kuramcıların büyük çoÄŸunluÄŸu, yetiÅŸkin yaÅŸamındaki cinsel eÄŸilimlere çocukluÄŸun çok erken yaÅŸlarında, hatta 2 veya 3 yaÅŸlarında yön verildiÄŸini savunurlarsa da bu etkenler çocukluk ve gençlik süresince pek çok etkenin üst üste binmesi ve birbirini etkilemesiyle bireyin cinsel yönelimi halini alır.



Web Sitlerimiz: Antalya Terapi Psikiyatri | Antalya Cinsel Terapi | Neo Rezonans Antalya | Sevilay Zorlu