“Yoksulluktan kurtulmak için çok sayıda ÅŸeye aynı anda ihtiyaç vardır: Okul, saÄŸlık ve altyapı ki bunlar topluma yapılan yatırımlardır. Öte yandan, fırsatlara, bilgiye, iÅŸe ve insan haklarına da ihtiyaç vardır.”
Hans Rosling
Yoksulluk günlük temel ihtiyaçları karşılayacak ekonomik güce sahip olamama durumu olarak tanımlanmaktadır. Bu dar tanıma göre yiyecek, içecek, barınma gibi ihtiyaçlar temel ihtiyaçlar kapsamına alınmaktadır, ancak günümüzde yoksulluk yalnızca bu kavramlarla deÄŸil, eÄŸitim, meslek, saÄŸlık hizmetlerine ulaşım ve saÄŸlık eÅŸitsizlikleri, etnisite, yaÅŸanılan ortamın fiziki koÅŸulları gibi çok sayıda farklı parametreyi de kapsamaktadır.
Türkiye Ä°statistik Kurumu (TUÄ°K) tarafından 2008 yılında hazırlanan “Tüketim Harcamaları, Yoksulluk ve Gelir Dağılımı” raporuna göre; 2006 yılında Türkiye nüfusunun % 0.74’ü açlık sınırının, TUÄ°K 2013 verilerine göre nüfusun %15’i yoksulluk sınırının altında yaÅŸamaktadır. Daha çarpıcı olan sonuç ise, yine 2013 verilerine göre toplumun %13’üsürekli yoksulluk riski altındabulunmaktadır. Yoksulluk oranıdışında, toplumdaki gelir dağılımıeÅŸitsizliÄŸide giderek derinleÅŸen bir sorundur. Türkiye’de en zengin kesimin geliri, en yoksul kesimin gelirinin 8 katına ulaÅŸmıştır.
Yoksulluk ve Ruh Sağlığı
Yoksulluk ve ruh saÄŸlığı arasındaki iliÅŸki uzun yıllardır bilinmektedir. Dünya SaÄŸlık Örgütünün 2006 yılında yayınlanmış olan ve Avrupa’da ki saÄŸlık eÅŸitsizliklerinin incelendiÄŸi rapora göre düÅŸük sosyo-ekonomik düzeyde olma ruhsal hastalık sıklığını arttırmaktadır. Yoksulluk ve yoksullukla iliÅŸkili parametreler kullanılarak yapılan araÅŸtırmalarda yoksulluk sınırı altında yasayan insanlarda depresyonun yoksulluk sınırının üzerinde yaÅŸayan insanlara göre en az 2 kat faha sık olduÄŸu gösterilmiÅŸtir.
Yoksulluk ile ÅŸizofreni ve ÅŸizofreni belirtilerinin de iliÅŸkisi bilinmektedir. Türkiye’de yürütülmekte olan bir izlem çalışmasının verilerine göre psikotik bozukluklar, psikotik belirtiler ve psikoz-benzeri yaÅŸantıların mahallelerin sosyal sermayesi, yoksulluk, azınlık olmak ve iÅŸsizlik ortalaması ile iliÅŸkili olduÄŸu saptanmıştır.
Yoksulluk ile ruh saÄŸlığı iliÅŸkisi aslında sanıldığı gibi tek yönlü deÄŸildir. Ruhsal sorunlara sahip olan bireylerin, yoksulluk ve yoksullukla iliÅŸkili sorunlara daha açık olduÄŸu da bilinmektedir. BaÅŸta toplum içinde ruhsal hastalıkları olan bireylerin damgalanması olmak üzere, bu hastalıklara baÄŸlı yeti yitimi gibi hastalığa baÄŸlı sorunlar bireylerin ekonomik zorluklara daha sık maruz kalmasına neden olmakta ve eÄŸitim ve saÄŸlık hizmetlerine ulaşılmasını zorlaÅŸtırmaktadır. Sosyal destek sistemlerinin yetersiz olduÄŸu toplumlarda yoksulluk ve ruhsal hastalıklar arasında çözülemeyen bir kısır döngü kaçınılmaz olmaktadır.
Önce Kadınlar, Çocuklar ve YaÅŸlılar
Yoksulluk özellikle kadınlar, çocuklar ve yaÅŸlıları etkilemektedir. Kadınlarda yoksulluk ve dolaylı sonuçlarının ruh saÄŸlığını olumsuz yönde etkilediÄŸine dair çok sayıda veri bulunmaktadır. Gerek toplumsal roller, gerekse izlenen hatalı devlet politikaları kadınları ekonomik ihtiyaçlarını karşılamaktan ve sosyal haklarından alıkoymakta ve yoksulluÄŸun dolaylı sonuçlarına direk maruz bırakmaktadır. Kadının Statüsü Genel MüdürlüÄŸü tarafından 2011’de yayınlanan “Türkiye’de Kadının Durumu” raporuna göre kadınların iÅŸgücüne katılma oranının 1990’li yıllardan bugüne giderek düÅŸtüÄŸü gözlenmektedir. DüÅŸük gelir, sosyal eÅŸitsizlikler, düÅŸük eÄŸitim düzeyi, stres yaratan olaylara maruziyet gibi yoksullukla iliÅŸkili pek çok durumun kadınlarda gerek depresyon gerekse travma sonrası stres bozukluÄŸuna daha sık yol açtığı bilinmektedir.
Erken çocukluk döneminde yoksulluk ve sürekli yoksulluÄŸun ergenlik döneminde gerek depresyon gerekse kaygı bozukluklarının riskini 1.5-2 kat arttırdığını göstermektedir.
YaÅŸlılar da yoksulluÄŸa baÄŸlı ruhsal hastalıklar açısından risk altındadır. Ülkemizde yapılan çalışmalarda, kadınlarda ve eÄŸitim düzeyi düÅŸük olan yaÅŸlı bireylerde depresif bozuklukların daha sık olduÄŸu gösterilmiÅŸtir. Alzheimer hastalığının önemli bir bulgusu olan unutkanlık ve bununla baÄŸlantılı diÄŸer belirtilerin de benzer ÅŸekilde eÄŸitim düzeyi düÅŸük olan yaÅŸlı bireylerde daha sık olduÄŸu bilinmektedir.
Psikiyatri ve Yoksulluk
Psikiyatri biliminin sadece ruhsal bozuklukların tedavisiyle ilgilenen bir bilim dalı olduÄŸu ÅŸeklindeki yaygın kanıya raÄŸmen, bizler, ruh saÄŸlığı alanında çalışan hekimler biliyoruz ki, ruh saÄŸlığı kiÅŸinin içinde yaÅŸadığı toplumsal dinamikler ve bunların sonuçlarından bağımsız deÄŸildir. Ruhsal hastalıkların tedavisinden daha önemlisi, bu hastalıklara yol açan ve önlenebilen risk faktörlerinin ortadan kaldırılması ruh saÄŸlığı hizmetlerinin olmazsa olmazıdır. Artık sadece gelir düzeyiyle deÄŸerlendirilmeyen yoksulluk psikiyatrinin koruyucu ruh saÄŸlığı hizmetlerinin organizasyonu ve uygulanması için en temel müdahale alanlarından biridir.
Türkiye Psikiyatri DerneÄŸi olarak;
Yoksullukla mücadelede etkin bir devlet politikasının acilen hayata geçirilmesini
Özellikle riskli gruplar basta olmak üzere tüm toplumda gelir dağılımındaki adaletsizliÄŸin önlenebilmesi için yapılacak çalışmaların bir proje deÄŸil, öncelik haline getirilmesini
Riskli gruplara (çocuklar, ergenler, kadınlar, azınlıklar) yönelik yoksullukla mücadele planı kapsamında, yoksulluÄŸun tüm sonuçlarına yönelik (eÄŸitime ve saÄŸlık hizmetlerine ulaÅŸma, istihdam) pozitif ayrımcılık yapılmasını
Yoksulluk ve iliÅŸkili ruhsal hastalıklarda sosyal destek sistemlerinin güçlendirilmesini
Türkiye’de yoksulluk ve ruh saÄŸlığına etkilerine yönelik araÅŸtırmaların sistematik hale getirilmesini
Yıllardır tekrar ettiÄŸimiz gibi, ruh saÄŸlığı yasasının acilen çıkarılmasını
Yoksulluk ve bunun sonuçları ile ilgili koruyucu hekimlik hizmetlerinin geliÅŸtirilmesini
Ruh saÄŸlığı alanında daha etkin hizmet verilmesini saÄŸlamak amacıyla ruh saÄŸlığına ayrılan bütçenin ve genel hastanelerde psikiyatri yatak sayısının, gündüz hastanelerinin ve ayaktan tedavi birimlerinin sayısının ve niteliÄŸinin arttırılmasını talep ediyoruz.
Uz. Dr. NeÅŸe Direk
Türkiye Psikiyatri DerneÄŸi
Koruyucu Ruh SaÄŸlığı Çalışma Birimi
Neo Rezonans hakkında detaylı bilgi için
Neo Rezonans Antalya
sitemizi ziyaret edebilirsiniz.
Copyright © 2015 Antalya Terapi Psikiyatri. Web Programlama - Maxantalya