drsevilayzorlu@gmail.com
TEL : 0242 316 98 99
Cetad Antalya Bölge Temsilcisi
Ä°NTÄ°HAR
BÄ°R Ä°NTÄ°HARIN ANATOMÄ°SÄ°: ROBERT ENKE

AÅžAÄžIDA SABAH GAZETESÄ°NDEN GALÄ°P ÖZTÜRK ÜN 15.11.2009 DA YAYINLANAN YAZISINI BULACAKSINIZ.

Bu yazı zor günler geçirmiÅŸ, depresyonlar yaÅŸamış, yas tutmakta zorlanmış, yaÅŸamını iÅŸindeki baÅŸarılarla iyileÅŸtirmeye çalışmış bir sporcunun yaÅŸamını özetlemiÅŸ güzel bir yazı. YaÅŸadığı zorlukları futbolla aÅŸmaya çalışmış olan bu sporcunun karısı ÅŸöyle demiÅŸ: "Futbolun herÅŸey olmadığını, birbirimize sahip olduÄŸumuzu göstermeye çalıştım. Fakat futbol onun herÅŸeyiydi." EÄŸer Robert Enke daha iyi bir tedavi ve psikoterapi sürecinden geçebilseydi, doktorlarına ve çevresine karşı daha açık olabilseydi, yakınları onun kaybetme korkularını daha iyi anlayıp önlemler alabilseydi, kötü olduÄŸunda bir psikiyatri kliniÄŸine yatarak tedavi görmeyi kabul etseydi; eÅŸi kocasını, evlatlık çocuÄŸu babasını, futbol takımı kalecisini kaybetmeyebilirdi diye düÅŸünüyor insan. En önemlisi de, ağır olaylar yaÅŸadığında, yaralarını futboldaki baÅŸarılarıyla sardığını görenler ve bunda bir gariplik olduÄŸunu sezen yakınları, ona daha yakın olabilseydi, belki yaÅŸadığı acılar bu kadar büyümez, onu bu kadar umutsuzluÄŸa itmez, çaresiz hissettirmezdi.

Robert Enke, Almanya nın en iyi kalecilerinden biriydi. 2002 de kızı Lara nın ölümünden sonra evlat edindiÄŸi Leila nın da elinden alınacağını öÄŸrenince dayamadı. Bunalıma girip geçen hafta bir trenin önüne atlayarak intihar eden kalecinin portresi...2002 yılında Barcelona ya imza attığında Robert Enke nin hayalleri gerçek olmuÅŸtu. Dünyanın en iyi teknik adamlarından biriyle (Louis Van Gaal) çalışıp, dünyanın en iyi kulüplerinden birinde forma giyecekti. Kendisini dünyanın önemli kalecilerinden biri olarak görüyordu. Ama kaderin ona çizdiÄŸi yön hiç de öyle olmayacaktı. 11 Eylül 2002 de Ä°spanya Kupası nda Drittligist Novelda ile oynanacaktı. Eldivenlerini güvenle giydi ve sahaya çıktı. Ama ÅŸans onunla deÄŸildi, kötü bir günündeydi, karşılaÅŸmayı 3-2 kaybettiler. O dönem Barcelona da güçlü bir isim olan ve daha sonra Galatasaray da da oynayan Frank De Boer soyunma odasında takım arkadaÅŸlarıyla birlikte Enke yi suçladı. Bundan etkilenen Van Gaal de, Alman kaleciye Barcelona nın 1 numaralı formasını ligde sadece bir kez verdi. Oysa Benfica da üç harika sezon geçirmiÅŸ, Arsenal, Manchester United ve Atletico Madrid onu istemiÅŸti. Ama kendi deyimiyle, "Avrupa nın en zor kalesini" tercih etmiÅŸti. Korkmaya baÅŸlamıştı. "Ya kariyerimi kaybedersem ya bu maçta benim yüzümden kaybedersek" düÅŸüncesi içini kemirip duruyordu. Bir yıl böyle geçti ve sonunda 2003 yılında psikiyatr Dr. Valentin Merkser e baÅŸvurdu. Ağır bir depresyon geçiriyordu. 

13 GÜNLÜK Ä°STANBUL MACERASI 
Bu arada Ä°stanbul dan Christoph Daum un telefonu geldi. Sevindi. Barcelona da kendisini gösterememiÅŸti, kiralık olarak gideceÄŸi Fenerbahçe de yeniden toparlanabilirdi. 10 AÄŸustos 2003 te sezona ÅŸampiyonluk parolasıyla giren Fenerbahçe nin ilk maçı Ä°stanbulspor laydı. Sarılacivertliler maçın kesin favorisiydi, Enke nin güvensizliÄŸi yine onunlaydı. Maçın sonunda, taraftarların attığı ÅŸiÅŸeler ve protestoları altında soyunma odasına gitti. O gün 3-0 lık yenilginin tek sorumlusu o olmayacaktı ama Ä°stanbul macerası sadece 13 gün sürmüÅŸtü. Daum a ağır ilaçlar aldığını söylemiÅŸti. Alman teknik adam da onun arkasında durmuÅŸtu. Ancak Enke ayrılmak istedi ve istediÄŸini yaptı. Yine Barcelona ya dönmüÅŸtü. Teknik direktör Frank Rijkaard ın ona forma vermeyeceÄŸi artık kesindi. Ara transferde Ä°spanya 2. Ligi takımlarından Tenerife ye kiralandı. Burada ÅŸaşırtıcı ÅŸekilde kendisini iyi hissediyordu ve birçok maçı kurtarmıştı. Sezon sonunda Hannover kendisini isteyince sevindi ve hiç tereddütsüz "Evet!" dedi. 

BÄ°RÄ°CÄ°K LARA SI DOÄžUYOR 
Hannover onun hayata tutunmasında en önemli etken olacaktı. Bu arada eÅŸi Teresa hamileydi ve 24 AÄŸustos 2004 te kızı Lara dünyaya geldi. Lara her bebek gibi çok sevimliydi, ama doktordan gelen haber yeni yeni toparlanan Enke yi yıktı: Kızının kalbi delikti. Bir yandan Almanya da önemli bir kaleci olmayı sürdürürken, öte yandan kızı için çırpınıyordu. Lara toplam 18 ayını hastanede geçirecekti. Bazen kızını stada götürüyor, belki stadın olumlu atmosferinden faydalanır diye düÅŸünüyordu. Burnunda hortumla zar zor nefes alan minicik bir bebeÄŸin babası olmak, Barcelona da kaleci olmaktan çok daha zordu. Tarif edilemez bir acı bütün içini kemiriyordu. 2004-2005 sezonunda Almanya 1. Ligi nin en iyi kalecisi seçilmiÅŸti ama 2006-07 sezonu takım ve kendisi için kötü baÅŸladı. Ä°lk üç maçta alınan üç yenilginin ardından 15 Eylül de harika bir maç çıkardı, Wolfsburg deplasmanında Hannover 2-1 galip geldi. Bu maçtan iki gün sonra Hannover Tıp Fakültesi nde durumu ağırlaÅŸan kızının yanı başında oturuyordu. Onun hâlâ iyileÅŸeceÄŸine inanıyor, kapalı gözlerini açıp gülmesini, yaramazlık yapmasını, eve gelince kucağına zıplamasını bekliyordu. En son 18 Mart 2006 da birlikte stada gitmiÅŸlerdi. Lara taraftarların ve babasının takım arkadaÅŸlarının kendisine gösterdiÄŸi yakın ilgiden mutlu olmuÅŸtu. ÜÅŸümesin diye babası ona sıkı sıkı sarılmıştı. Sonra Lara yı Teresa ya teslim edip kalesine dönmüÅŸ ve muhteÅŸem oynayıp, Köln maçını tek başına almıştı. 

FUTBOL ONUN Ä°KSÄ°RÄ°YDÄ° 
Ama Lara nın minicik kalbi art arda gelen ameliyatlardan sonra dayanamadı. 17 Eylül de sabah saat 5 civarında artık nefes almıyordu. Enke yıkıldı. Sürpriz bir ÅŸekilde ertesi gün antrenmandaydı. Bütün takım arkadaÅŸları "Sen deli misin? Niye geldin?" dese de dinlemedi. BaÅŸka futbolcular yakınlarını kaybedince haftalarca oynayamıyordu. Oysa bir önceki sezon, Enke kızı komaya girdiÄŸinde antrenmanı bırakıp hastaneye koÅŸmuÅŸ, iki gün sonra Bayern Münih maçında kaleyi yine korumuÅŸtu. Üstelik süper oynamış ve takımının 1-0 galip gelmesini saÄŸlamıştı. Lara yı topraÄŸa verdikten birkaç gün sonra Leverkusen maçında kaledeydi. EÅŸi Teresa nın dediÄŸi gibi "Futbol onun iksiriydi," ne de olsa. Maç boyunca Lara hep aklındaydı, fakat 1-1 lik beraberliÄŸin de mimarıydı. O sezon 34 maçın 34 ünde de oynadı. Daha sonraki iki sezon boyunca 68 lig maçının 68 inde de forma giyerek istikrarını ortaya koydu. Barcelona da ve Ä°stanbul da kaybettiÄŸi kaleyi Hannover de kimseye kaptırmaya niyeti yoktu. Kendisini hayvan haklarına adamıştı. Çiftlik evinde tam sekiz köpek ve bir at vardı. Lara nın yokluÄŸuna alışmaya çalışıyordu, arkadaÅŸlarının "Yeni bebek yapın" tavsiyesine eÅŸi de kendisi de olumsuz yanıt veriyorlardı. Burada da Enke nin korkusu ortaya çıkıyor, ikinci çocuÄŸunu da kaybetme korkusu yeni bir bebek sahibi olma düÅŸüncesini tamamen ortadan kaldırıyordu. 

2008-09: ÜÇ ÖDÜL BÄ°RDEN 
Bir sezon önce Hannover de takım kaptanlığına getirilen Alman kaleci, 2008-09 sezonunda kariyerinde ikinci kez Bundesliga nın en iyi file bekçisi seçildi. Üstelik Mayıs ayında evin yeni bir misafiri vardı: Ä°ki aylık bir bebeÄŸi, Leila yı evlat edinmiÅŸti. Bir baÅŸka sevindirici haber, Alman Milli Takımı nın kalesinin kendisine teslim edilmesi oldu. Kahn ve Lehmann ın görevi bırakmasından sonra teknik direktör Löw, 2010 Dünya Kupası finallerinde kaleyi Enke ye teslim etmeye karar vermiÅŸti. 2009-10 sezonunda ilk dört maçta oynamasının ardından bir virüs kaptı. Ä°ksiri olan futboldan uzak kalmak onu yeniden bunalıma sokmaya baÅŸlamıştı.

Yedi haftanın ardından önce Köln, son olarak da geçtiÄŸimiz pazar Hamburg maçlarında çok da iyi oynamıştı. Löw onu hastalıktan yeni kurtulduÄŸu için Åžili Milli Takımı yla yapılacak maçın kadrosuna çağırmadı. 10 Kasım günü sabah antrenmanına gitti, ardından ortadan kayboldu. Önce psikiyatrı Merkser e uÄŸradı. Korku yeniden dönmüÅŸ, psikolojik problemleri artmıştı. Leila nın devlet tarafından elinden alınmasından çok korkuyordu. Merkser, hastaneye yatması konusunda ısrar etti, ama Enke bunu yapması durumunda hem Leila yı hem de kariyerini tehlikeye atacağını düÅŸündü. Merkser in yanından çıktıktan sonra kızının mezarına gitti. EÄŸer deplasmanda deÄŸillerse Lara nın mezarına neredeyse her gün gidiyordu. Saatlerce oturuyor, arkadaÅŸlarına "Mezarına gittiÄŸimde Lara yı yanımda gibi hissediyorum. Çok rahatlıyorum. Ama bazen de inanılmaz bir acı içimi yakıyor," diyordu. Veda mektubunu önceden hazırlamıştı.

En çok evlat acısının ardından eÅŸini kaybetme acısı yaÅŸayacak Teresa dan özür diliyordu. Kendisinden bir yaÅŸ büyük olan ve 1995 ten bu yana birlikte olduÄŸu eÅŸinden. Mektubu ve cüzdanını aracına bıraktı ve yürümeye baÅŸladı. 200 metre kadar sonra tren yolunun üzerinde bekliyordu. Lara yı kaybetmiÅŸti ama Leila yı yitirmemek için kendisini feda edecekti. Artık Lara yı kollarına alabilecek, Leila nın ise Teresa ile mutlu bir hayatı olacaktı. Trenin sesi yaklaÅŸtı... Bir kaleci olarak hayatında hiç gol atmamıştı. Åžimdi Robert Enke, hayatındaki ilk ve son golünü atıyordu ve kalecinin ilk golü, kendi hayatına oldu.


Web Sitlerimiz: Antalya Terapi Psikiyatri | Antalya Cinsel Terapi | Neo Rezonans Antalya | Sevilay Zorlu