drsevilayzorlu@gmail.com
TEL : 0242 316 98 99
Cetad Antalya Bölge Temsilcisi
YAÅžLILIK DEPRESYONU
YAÅžLILIK (GERÄ°ATRÄ°K) DEPRESYONu

GERÄ°ATRÄ°K DEPRESYON

Geriatrik depresyon ruhsal problemlerin en sık görülenidir. YaÅŸlı hastalarda depresif belirtilerin sıklığı %5-25 arası deÄŸiÅŸmektedir. Depresyon yaÅŸlıda tek başına ya da diÄŸer hastalıklar ile iliÅŸkili olarak ortaya çıkabilir. Depresyon ve fiziksel hastalıklar arasında belirgin bir iliÅŸki vardır ve bu iliÅŸki yaÅŸlıların ve yakınlarının yaÅŸam kalitesi üzerinde belirgin olumsuz etkilere yol açmaktadır. Stres faktörlerine karşı yaÅŸlının korunmasında sosyal olarak destek görmesinin önemi büyüktür. Özellikle aile desteÄŸinin ekonomik zorlukları olan yaÅŸlılarda depresif belirtileri azalttığı görülmüÅŸtür. Depresyon fonksiyonel bağımsızlığın azalmasına sebep olarak yaÅŸlıya, ailesine, bakıcısına ve kurumlara yük getiren bir hastalıktır. Depresyonda olan yaÅŸlı çeÅŸitli fiziksel yakınmalarla saÄŸlık hizmetlerine daha çok baÅŸvurmaktadır.          

  Depresyonun erken teÅŸhis ve tedavisi yaÅŸlıda yaÅŸam kalitesine, bağımsızlığa ve fonksiyonelliÄŸe olumlu etkiler yapmaktadır. YaÅŸlı hastalarda bulgu ve belirtilerinde tipik depresyon belirtilerine göre farklılıklar olduÄŸu için hasta yakınları ve doktorlar tarafından sıklıkla tanınamayan yaÅŸlı depresyonu, yanlış olarak yaÅŸlanmanın doÄŸal bir sonucu olarak da yorumlanabilir. YaÅŸlı hastalarda depresyon genç hastalara göre farklı belirtilerle ortaya çıkabilir, tedaviye yanıt açısından da yaÅŸlı depresyonu özellik arz eder. Bu nedenle yaÅŸlılarda depresyon zor tanınan ve genellikle yetersiz tedavi edilen bozuklukların başında gelir. YaÅŸlılarda depresyon fiziksel yakınmalar ve biliÅŸsel belirtilerle maskelenebilir, veya hafıza sorunları sebebi yaÅŸlılar sıkıntılarını hatırlayıp bildirmek konusunda güçlük çekebilirler.            

  Gençlerde beklenen klasik depresyon belirtilerinin tersine yaÅŸlı depresyonu artmış fiziksel ÅŸikâyetler, artmış aÄŸrılar, unutkanlık, hafıza bozuklukları ve ilgisizlik ile ortaya çıkabilir. Bunun yanında fiziksel saÄŸlığın bozuk olması depresyonun gidiÅŸini olumsuz yönde etkilerken depresyon da fiziksel hastalık oluÅŸmasını kolaylaÅŸtırır ya da var olan fiziksel hastalığın gidiÅŸini kötüleÅŸ-tirir. Depresyonu olan hastaların hastanede yatış süreleri de uzamaktadır. Bakımevlerinde kalan yaÅŸlılarda farklı kliniklere daha sık rastlanır, çoÄŸu zaman uzun süredir devam eden depresyon kronik kiÅŸilik özelliÄŸi haline gelmiÅŸ olabilir. Bu durumda tedaviye yanıt daha uzun sürede ve daha az gerçekleÅŸir. Psikotik tablo, ölüm düÅŸünceleri, deÄŸersizlik düÅŸünceleri, yemek yememe, kasıtlı uygunsuz davranışlar (idrar-dışkı kaçırma, çığlık atma, bağırma ve agresif davranışlar) daha sıktır. Hastayla iletiÅŸim kurmak çoÄŸu zaman daha zordur.       

  RÄ°SK FAKTÖRLERÄ°:

Depresyon için risk faktörleri ve tetikleyici faktörler arasında kadın cinsiyet, kendinde veya ailede depresyon öyküsü, mahrumiyet, uyku bozuklukları vardır, eÅŸ ya da çocuk kaybı gibi olumsuz yaÅŸam olayları, huzurevi ve bakımevinde kalma, kötü fiziksel saÄŸlık, dini ve sosyal faaliyetlerin az olması, biliÅŸsel kapasitede azalma, yalnız yaÅŸama, yeni tıbbi hastalık, hastalıklar, düÅŸük eÄŸitim seviyesi, evlenmemiÅŸ olma, yetersiz sosyal destek, stres ve yaÅŸlılarda sık kullanılan bazı ilaçlar sayılabilir. Tanıda klinik esastır. AÄŸlama, isteksizlik, can sıkıntısı, fiziksel ÅŸikayetler, uyku problemleri, halsizlik, unutkanlık gibi yakınmalar yaÅŸlı hastada mutlaka sorgulanmalıdır. YaÅŸlı depresyonunu deÄŸerlendirmek için tanıya yardımcı objektif ölçekler kullanılmaktadır. YaÅŸlıda depresyon tanısı tam bir geriatrik deÄŸerlendirme ile mümkün olur.      

     YaÅŸlılarda yas dönemi de çoÄŸunlukla uzar; deÄŸersizlik düÅŸünceleri, ölme isteÄŸi, ümitsizlik, yas belirtilerinin ÅŸiddetli olması gibi belirtiler, aÄŸlamalar, Ä°Ç çekmeler, nefes darlığı, iÅŸtahsızlık, ses deÄŸiÅŸiklikleri, özellikle yas süresi 2 ayı geçtiÄŸi durumlarda, depresyonu düÅŸündürür.        

    Depresyona baÄŸlı intihar riski, intiharı gerçekleÅŸtirme ve ölümle sonlandırma riski yaÅŸlılarda gençlere ve eriÅŸkinlere göre daha yüksektir. Özellikle yaÅŸlı erkeklerde bu risk artmaktadır. YaÅŸlılarda intihar için diÄŸer önemli risk faktörleri yalnızlık, sosyal Ä°zolasyon, özellikle de eÅŸ kaybıdır. YaÅŸlılar genelde intihar düÅŸüncelerini intihar etmeden önceki aylarda etrafındakilere veya varsa doktoruna söylerler. Bu açıdan dikkatli olunmalı, bu gibi söylemlerde bulunan yaÅŸlı ciddiye alınarak dikkatli bir ÅŸekilde deÄŸerlendirilmelidir.

Ä°ntihar riski olan yaÅŸlılar için aile desteÄŸi, sosyal hizmet uzmanı ve psikolog desteÄŸi saÄŸlanması, depresyonun erken tanınması ve çevresel önlemlerin alınması önerilmektedir. Depresyonun demans ile de yakın bir iliÅŸkisi söz konusudur. Depresyonun kendisi demans için bir risk faktörü kabul edilmekle birlikte bazen depresyon biliÅŸsel fonksiyonları etkileyerek demans tablosu ile ortaya çıkabilmektedir. Depresyon belirtilerinden önce demans belirtileri baÅŸlamışsa, depresyon tedavisi Ä°le demans belirtilerinde deÄŸiÅŸiklik olmamışsa, depresyondan sonra da demans belirtileri devam ediyorsa ve hasta biliÅŸsel kayıplarının farkında deÄŸilse demans lehine düÅŸünülmelidir.                               

TEDAVÄ°:         

YaÅŸlı hastalarda depresyon ilaç tedavisi ve psikoterapiyle etkin ÅŸekilde tedavi edilebilir. Tedavinin amacı bulguların saÄŸlamak, alevlenme ve tekrarlamaları engellemek, fonksiyonel kapasiteyi ve yaÅŸam kalitesini arttırmaktır. YaÅŸlılarda ilaç tedavisine düÅŸük dozlarla baÅŸlanmalı ve doz artırımı yavaÅŸ yapılmalıdır. YaÅŸlılarda antidepresan yanıtın gençlere göre daha geç olarak, ortalama 4-12 hafta içinde ortaya çıkar. Depresyonun düzelmesinden yani akut tedaviden sonra en az 6 ay daha alevlenme olmaması için idame tedavisi yapılmalıdır. Tekrarlama riski yüksek yaÅŸlılarda ise idame tedavisine en az 1-2 yıl devam edilmelidir.           

Tedaviye raÄŸmen yaÅŸlılarda depresyon kronik hale gelebilir. Bunu kolaylaÅŸtıran faktörler geçirilmiÅŸ atak sürelerinin uzun olması, tıbbi hastalıkların eÅŸlik etmesi, atağın melankolik özelliklerinin olmaması, sanrıların eÅŸlik etmesi, klinik belirtilerin ağır seyretmesi, geç tanı konup tedavi edilmesidir. YaÅŸlılarda depresyonun ölüm hızını arttırabileceÄŸi ve demans ile olan iliÅŸkisi göz önüne alınırsa ileri yaÅŸta depresyonun seyrinin daha kötü olduÄŸu söylenebilir.           

YaÅŸlı depresyonunda iyi seyir kriterleri arasında kadın cinsiyet, çalışıyor olmak, iyi sosyal destek, aile ile birlikte oturma, eÅŸ ya da çocuk kaybının olmaması, bakımevine yerleÅŸtirilmemiÅŸ olma, ailede depresyon öyküsü olmaması, varsa önceki depresyon atağının iyileÅŸmiÅŸ olması, daha öncesinde kiÅŸilik bozukluÄŸu veya baÅŸka psikiyatrik hastalık olmaması, demans olmaması, fiziksel saÄŸlığın iyi olması, fonksiyonel bağımsızlığın olması, kronik hastalık sayısının az olması, depresyon ÅŸiddetinin hafif olması, sanrıların olmaması, intihar düÅŸüncelerinin olmaması ve deÄŸersizlik düÅŸüncelerinin belirgin olmayışı yer almaktadır.               

Özetlemek gerekirse depresyon yaÅŸlılarda en sık görülen hastalıklardandır. Depresif belirtiler hastalar, yakınları ve hekimler tarafından sıklıkla yaÅŸlılığa baÄŸlı veya eÅŸlik eden hastalıklara baÄŸlı olduÄŸu düÅŸüncesi sebebiyle gözden kaçmakta ve tanı geç dönemde olmaktadır. Hastaya verebileceÄŸi zararlann azaltılması kalıcı zararlara yol açmasının engellenmesi için yaÅŸlıda depresyonun erken evrede tanı konması ve uygun tedavisinin baÅŸlanması gerekmektedir.


Web Sitlerimiz: Antalya Terapi Psikiyatri | Antalya Cinsel Terapi | Neo Rezonans Antalya | Sevilay Zorlu