drsevilayzorlu@gmail.com
TEL : 0242 316 98 99
Cetad Antalya Bölge Temsilcisi
BÄ°TEN Ä°LÄ°ÅžKÄ°DEN SONRA TOPARLANMA
BÄ°TEN Ä°LÄ°ÅžKÄ°NÄ°N ARDINDAN TOPARLANMA SÃœRECÄ°

YA SONRA? NE YAPARIM SENDEN SONRA?

            Acı mı çekiyorsunuz? Bir aÅŸk iliÅŸkisinin henüz sonuna gelmiÅŸ biriyseniz, yaralısınızdır. Ä°liÅŸkileri sona erdiÄŸi halde yaralanmamış gibi görünenler, ya daha önceleri daha büyük acılar yaÅŸamış ya da acıyı henüz hissetmeye baÅŸlamışlardır.  Bu doÄŸaldır, beklenen bir ÅŸeydir, saÄŸlıklıdır, hatta iyidir bile. DoÄŸanın bize, içimizde iyileÅŸtirilmesi gereken bir ÅŸeyler olduÄŸunu bildirmesinin bir yoludur; bu nedenle, yaralarımızı sarmaya baÅŸlamalıyız. GeliÅŸtirebildiÄŸimiz en önemli kiÅŸisel becerilerden biri de bunalımlara uyum saÄŸlamamızdır. Büyük olasılıkla yaÅŸamımız boyunca baÅŸka bunalımlar da patlak verecektir ve acı çekme süresini kısıtlamayı öÄŸrenmek, çok deÄŸerli bir deneyim olacaktır.

            Acı, yaÅŸamın kaçınılmazlarından biridir. Ancak acı çekmekten daha da önemli olan acı çekmeye deÄŸer bir yaÅŸam öyküsüne sahip olabilmektir. Ä°nsanın yaÅŸamında aÄŸlayacak kadar deÄŸer verdiÄŸi hiç bir ÅŸeyin olmaması üzücü.     

Ä°NKAR : ‘’Bunların Benim Başıma GeldiÄŸine Ä°nanamıyorum’’

            Bilmeniz gereken en güzel ÅŸey, biz insanların, boÄŸulmadan üstesinden gelebileceÄŸimiz ölçüde acıya katlanabilecek bir mekanizmaya sahip olduÄŸumuzdur. GereÄŸinden fazla olan acı, ‘’ Ä°NKAR ÇANTAMIZ’’a doldurulur ve bunlardan bir ders çıkarabileceÄŸimiz ve deneyiminden yararlanabileceÄŸimiz psikolojik güce ulaşıncaya dek orada tutulurlar. YARALANAN DUYGULARIMIZI SARABÄ°LECEĞİMÄ°ZÄ° öÄŸrenmeleri gerekir. Kimileri, kendilerine duydukları güveni öylesine yitirmiÅŸlerdir ki, yola devam edebileceklerine inanmazlar ya da endiÅŸeler içinde, devam etmekten korkarlar. Peki ya siz? Ä°nkar ettiÄŸiniz ÅŸeylerin ardında hangi duyguları gizliyorsunuz?

ENDÄ°ÅžE :’’Fazlasıyla duyuyorum’’

            Kışın kar fırtınasına hiç yakalandınız mı? Rüzgar öyle ÅŸiddetli eser ki, ulumaya benzer bir ses çıkarır. Kar o kadar yoÄŸundur ki, görüÅŸ mesafeniz ancak bir kaç metredir. Bir yerlere sığınmadığınız takdirde, yaÅŸamınızın tehdit edildiÄŸi izlenimi edinirsiniz gerçekten de böyle olabilir. Bu son derece endiÅŸe verici bir durumdur. Ayrılığınızın baÅŸlarında duyduÄŸunuz endiÅŸeler de aynen bir kar fırtınasında duyduklarınız gibidir. Nereye saklansanız? Yolunuzu nasıl bulsanız? AÅŸağılarda bile bu denli bunaldığınız için, daÄŸa tırmanmaktan vazgeçersiniz. Yolunuzun giderek daha kapanacağı, daha tehdit edici olacağı ve daha endiÅŸe verici olacağını düÅŸünerek nasıl tırmanabilirsiniz ki? Saklanmak isterseniz, kıvrılıp üzerinde oturacağınız bir kucak ararsınız ve bu endiÅŸe verici tipiden kaçmaya çalışırsınız. 

UYUM “Ama çocukken hep iÅŸe yarardı”

         Çocukken baÅŸkaları için aşırı sorumluluk almayı, mükemmelliyetçi olmayı, yardımda bulunma dürtümüzü geliÅŸtirmeyi öÄŸreniriz.Ayrılık yaÅŸadığımızda da sevgi konusunda duygusal ve psikolojik ihtiyaçlardan yoksun kaldığımızda uyum geliÅŸtirmeyi baÅŸarabiliriz.

DOSTLUK ‘’ Herkes nereye kayboldu’’

            Sosyal iliÅŸkilerin, bizleri reddetmeden, çekmekte olduÄŸumuz duygusal acıyı anlayabilen dostlar arasında yeniden kurulması gerekebilir. Elbetteki, eski dostlukların bazılarını korumak için çaba göstermek yerinde olabilir, ama aynı zamanda sizi destekleyecek ve dinleyecek yeni dostluklar da kurmalısınız.

SUÇLULUK/ REDDEDÄ°LME: EKENLER 1, EKÄ°LENLER 0

            Genellikle, bir iliÅŸkiyi sona erdirme konusunda çiftlerde biri diÄŸerinden daha fazla sorumludur, bu kiÅŸi EKEN olur. Daha çekimser kalan diÄŸer eÅŸ ise EKÄ°LEN. Ekenlerin çoÄŸu, eskiden sevgi duydukları eÅŸlerini, yaralamış olmanın suçluluÄŸunu duyarlar. Ekilenlere , reddedilmiÅŸ olmayı kabullenmek zor gelir. Ekenin davranışları çoÄŸunlukla suçluluÄŸun, ekilenin ise reddedilmenin egemenliÄŸi altında olduÄŸundan, her iki tarafın da durumlarına uyum gösterme süreçleri farklı olacaktır.

KEDER : ‘’içimde korkunç bir kayıp duygusu var’’

            Kederlenmek, iyileÅŸme sürecinin önemli bir bölümüdür. Sevgiden yoksun kaldığımızda, bir yakınımızın ölümünde ya da bir durum kaybı yaÅŸadığımızda; kederlenmeli, acı çekmeliyiz. Gerçekten de ayrılma, boÅŸanma süreci kimileri tarafından bir keder süreci olarak tanımlanmıştır. Acı, boÄŸucu bir üzüntünün çaresizlik duygusuyla karışımını simgeler. Bizleri, çaresiz olduÄŸumuz ve yaÅŸamımızı deÄŸiÅŸtirme gücüne sahip olmadığımız inancına sürükleyerek, içimizdeki enerjinin tükenmesine neden olur. Acı çekmenin belirgin semptomlarından biri kilo kaybıdır, az sayıda kiÅŸi de bu süreç içersinde kilo alır.

ÖFKE: ‘’Kahretsin…’’

            Bu tür hiddet belirgin bir ÅŸekilde eski eÅŸinize yönlendirilmiÅŸtir ve bu kiÅŸiyle aranızda bulunması gereken duygusal mesafeyi koymanızı saÄŸlar.

VAZGEÇMEK :’’kopmak zordur’’

            Kopan bir iliÅŸkiden arda kalan güçlü duygusal baÄŸlardan vazgeçmek oldukça zor gelir. Bununla birlikte, sona ermiÅŸ olan bir iliÅŸkiye duygusal yatırım yapmaktan vazgeçmek de önemlidir.       Sona ermiÅŸ bir iliÅŸkiye, duygusal bir cesete yatırım yapmak batık yatırımdır. Oysa, yapmanız gereken, verimli kiÅŸisel geliÅŸmenize yatırım yapmaya baÅŸlamaktır, bu da sizin boÅŸanma sürecinden daha rahat geçmenizi saÄŸlayacaktır.

ACI ÇEKMEK MÄ°!....

Acı mı çekiyorsunuz? Bir aÅŸk iliÅŸkisinin henüz sonuna gelmiÅŸ biriyseniz, yaralısınızdır. Ä°liÅŸkileri sona erdiÄŸi halde yaralanmamış gibi görünenler, ya daha önceleri daha büyük acılar yaÅŸamış ya da acıyı henüz hissetmeye baÅŸlamışlardır.  Bu doÄŸaldır, beklenen bir ÅŸeydir, saÄŸlıklıdır, hatta iyidir bile. DoÄŸanın bize, içimizde iyileÅŸtirilmesi gereken bir ÅŸeyler olduÄŸunu bildirmesinin bir yoludur; bu nedenle, yaralarımızı sarmaya baÅŸlamalıyız. GeliÅŸtirebildiÄŸimiz en önemli kiÅŸisel becerilerden biri de bunalımlara uyum saÄŸlamamızdır. Büyük olasılıkla yaÅŸamımız boyunca baÅŸka bunalımlar da patlak verecektir ve acı çekme süresini kısıtlamayı öÄŸrenmek, çok deÄŸerli bir deneyim olacaktır.

            Acı, yaÅŸamın kaçınılmazlarından biridir. Ancak acı çekmekten daha da önemli olan acı çekmeye deÄŸer bir yaÅŸam öyküsüne sahip olabilmektir. Ä°nsanın yaÅŸamında aÄŸlayacak kadar deÄŸer verdiÄŸi hiç bir ÅŸeyin olmaması üzücü.

            Ä°NKAR : ‘’Bunların Benim Başıma GeldiÄŸine Ä°nanamıyorum’’, ENDÄ°ÅžE :’’Fazlasıyla duyuyorum’’ UYUM “Ama çocukken hep iÅŸe yarardı”       DOSTLUK ‘’ Herkes nereye kayboldu’’             SUÇLULUK/ REDDEDÄ°LME: EKENLER 1, EKÄ°LENLER 0         KEDER : ‘’içimde korkunç bir kayıp duygusu var’’ ÖFKE: ‘’Kahretsin…’’ ,VAZGEÇMEK :’’kopmak zordur’’ süreçlerinden sonra:

  BENLÄ°K DEÄžERÄ° :’’ belki o kadar da kötü biri deÄŸilimdir!’’

            KiÅŸinin benliÄŸine verdiÄŸi deÄŸer ve özgüven, davranışını büyük ölçüde etkiler. Benlik saygısının düÅŸük olması ve daha güçlü bir kimlik arayışı, boÅŸanmanın baÅŸlıca nedenlerini oluÅŸturur. BoÅŸanma ise benlik saygısının daha da sarsılması ve kimliÄŸin yitirilmesine neden olur. Pek çok kiÅŸinin benlik kavramı, iliÅŸkisi sona erdiÄŸinde en düÅŸük düzeye iner. Ä°çinde bulundukları iliÅŸkiye kendilerinden o kadar çok yatırım yapmışlardır ki, bu iliÅŸki sona erdiÄŸinde, benlik deÄŸerleri ve benlik saygısı duyguları paramparça olur. BenliÄŸinize duyduÄŸunuz deÄŸeri geliÅŸtirdiÄŸinizde, boÅŸanmanın karanlık boÅŸluklarından kurtulup, kendinizi daha iyi hissedeceksiniz. GeliÅŸtirilmiÅŸ benlik deÄŸeri size, kendi benliÄŸinize yapacağınız yolculuk için gerek duyduÄŸunuz cesareti verecektir.

            GEÇÄ°Åž:’’ uyanıp kalıntılardan kurtuluyorum’’

            Ä°liÅŸkimin neden sona erdiÄŸini anlamak istiyorum. ÖlmüÅŸ iliÅŸkim üzerinde bir otopsi yapmalıyım. Neden sona erdiÄŸini çözebilirsem, gelecekte farklı iliÅŸkiler yaratmak ve kurmak için gerekli deÄŸiÅŸiklikler üzerinde çalışabilirim.        Artık kalıntılardan kurtulma zamanı gelmiÅŸtir. Bunları geride bıraktığınızı düÅŸünüyordunuz ama, yeni bir iliÅŸkiye girdiÄŸinizde, bunları hala beraberinizde taşıdığınızı fark edersiniz. Kendinizle yüzleÅŸmeniz, gerçekten kim olduÄŸunuzu öÄŸrenmeniz ve yeni iliÅŸkiler için temelinizi yeniden inÅŸa etmeniz açısından son derece tatmin edicidir. Açıklık, sevgi ve güven sizi kendi benliÄŸinizde bir yolculuÄŸa çıkaracaktır. BaÄŸlantı kurabilmek ise, sizi baÅŸkalarıyla mahremiyet kurma konusunda rahatlatacaktır.

            AÇIKLIK:’’bir maskenin ardında saklanmışım’’

            Maske, baÅŸkalarını gerçek kimliÄŸinizin o olduÄŸuna inandırmaya çalıştığınız bir duygu ya da imge yansıtmasıdır. Ama, kiÅŸilerin sizin gerçek kimliÄŸinizi anlamalarını engellediÄŸi gibi, bazen sizi bile, kendinizi iyi tanımaktan alıkoyar. Gülümseme, kiÅŸinin içinde bir daÄŸ gibi biriken öfkesinin gizleyicisi olabilir. Aşırılık gösteren davranışların altında tam tersi duyguları bulabiliriz. Pek çoÄŸumuz, karşımızdaki kiÅŸilerin gerçek kimliÄŸimizi beÄŸenmeyeceÄŸi korkusuyla, maskemizi çıkarmaktan korkarız. Ancak, maskeyi indirdiÄŸimizde, dostlarımız ve sevdiklerimizle, sandığımızdan çok daha fazla yakınlık ve mahremiyet yaÅŸarız.

            SEVGÄ°: ‘’ Biri gerçekten benimle ilgilenir mi?”

            “Sadece ÅŸu anda deÄŸil, sanki bundan sonra hiçbir zaman sevilmeyeceÄŸim duygusuna kapılıyorum.’’ Bu endiÅŸe kiÅŸi için boÄŸucu olabilir. Bir iliÅŸkiyi sona erdirmek, kiÅŸiye sevginin ne olduÄŸunu yeniden inceleme cesareti vermelidir. Bu aÅŸamada  sevilmiyor olma duygusu hakim olabilir.Kendinizi sevmezseniz ne olur? Bir çoÄŸumuz, sevgimizi kendimiz yerine bir baÅŸka kiÅŸi üzerinde odaklarız. BoÅŸandığımızda ise, sevgimizin merkezi kayar ve bu da, kaybımız nedeniyle yaÅŸadığımız travmaya bir yenisini ekler toparlanma sürecinin önemli bir unsuru da, kendinizi sevmesini öÄŸrenmenizdir. Siz, kendinizi sevmezseniz, bunu baÅŸkalarından nasıl bekleyebilirsiniz?

GÜVEN ‘’ aÅŸk yaram kapanmaya baÅŸlıyor’’

            Temel güven duygumuz uyum süreci için bir merkez oluÅŸturur. BoÅŸanmış kiÅŸiler genellikle, karşı cinsten kimseye güvenemeyeceklerini söylerken, boÅŸanmış olan bu kiÅŸiler, karşı cinsten çok kendi kimliklerini ortaya koymuÅŸ olurlar. Henüz sona ermiÅŸ olan iliÅŸkisinin yaraları nedeniyle aÅŸk acısı çekmektedir ve bu yara da onun bir baÅŸkasını sevmesine engel olur. Yeniden yaralanmayı göze almak ve duygusal bir yakınlık duymak epeyce uzun bir zaman alır. SaÄŸlıklı iliÅŸki kurabilmek için  altı ay yeni bir iliÅŸkiye baÅŸlanmaması önerilir.    

BAÄžLANTI KURABÄ°LMEK ‘’saÄŸlıklı iliÅŸkiler toparlanmamı saÄŸlıyor’’

            Genelde, bir aÅŸk iliÅŸkisi sona erdiÄŸinde, kiÅŸi bir baÅŸka iliÅŸkiye girer bir öncekinde olmayan tüm özelliklere sahip olduÄŸu sanılan bir iliÅŸki. YaÅŸamımın bundan sonraki kısmını birlikte geçireceÄŸin tek ve yegane kiÅŸiyi bulduÄŸumu sanıyorum. Bu yeni iliÅŸki, sorunlarımın tümüne bir çözüm getirecek gibi göründüÄŸünden, buna sıkı sıkı sarılırım. Ayrıca, yeni eÅŸimin beni mutlu ettiÄŸini de düÅŸünürüm. Farkına varılması gereken ÅŸey ise, güzel olanın, benim artık istediÄŸim gibi biri olmaya baÅŸlıyor olmamdır. Gücümü toparlayıp, duymakta olduÄŸum güzel ÅŸeylerin sorumluluÄŸunu üstlenmeliyim. Bozulan iliÅŸkinin yerini alan yeni iliÅŸkiye, genelde ‘’TEPKÄ° Ä°LÄ°ÅžKÄ°SÄ° “denir ki, bu da kısmen doÄŸru bir tanımdır. Bu iliÅŸkinin bozulması daha fazla acı verir.    CÄ°NSELLÄ°K :’’Ä°LGÄ° DUYUYORUM, AMA KORKUYORUM’’

            BoÅŸanmış olan kiÅŸiler, yeniden birileriyle birlikte olma düÅŸüncesi karşısında korkuya kapılırlar. Kendilerini yeniden ergenlik çağında gibi hissederler. Bu duygu özellikle de kuralların artık kendi gençliklerinden daha farklı olduÄŸunu duyumsadıklarında daha da yoÄŸun olur. Kendilerini yaÅŸlı, çekici olmaktan uzak, güvensiz, ürkek ve garip hissederler. Bütün bunların üstüne, bir de anne/baba olmalarından kaynaklanan ‘’ ahlaki deÄŸerler’’ eklenir. Sürekli olarak ‘’ Ä°YÄ° ÇOCUK’’ olmaları gerektiÄŸini düÅŸünürler. Artık, onlara ne yapmaları gerektiÄŸini söyleyen ana-babanın yanı sıra, bir de ergenlik çağındaki çocuklarının ‘’ana babalığı’’ile karışırlar. ‘’Sakın çok geç kalma anne.’’ bu yüzden de pek çok boÅŸanmış kiÅŸi için, bir baÅŸkasıyla birlikte olmak karmaÅŸa ve belirsizliktir. Seks konusunda çekilen sancıların neden bu denli yaygın olduÄŸu böylelikle daha iyi anlaşılmış oluyor!

            TEK BAÅžINA OLMAK:’’sakıncası yok mu diyorsunuz?’’

            Anne baba evinden, tek başına yaÅŸanan bir dönemden geçmeksizin ‘’evliliÄŸe’’ geçenler, çoÄŸu zaman önemli olan bu geliÅŸme döneminden yoksun kalmış olurlar. Üniversite dönemi bile,’’ ana-baba’’ figürleri ve kurallarının denetimi altında geçmiÅŸ olabilir.Daha önce deneyiminizi hesaba katmadan, ÅŸimdi tek başına kalabileceÄŸiniz bir dönem, bağımsız bir kiÅŸi olarak geliÅŸmeniz acısından deÄŸerli olabilir. Bir aÅŸk iliÅŸkisinin sonunda böyle bir dönem geçirmeniz, geçmiÅŸten tamamen arınmanızı, kendi benliÄŸinizle bir bütün olabilmenizi ve benliÄŸinize yatırım yapmanızı saÄŸlayacaktır. Tek başınıza olmak sadece iyi deÄŸil, aynı zamanda gereklidir de!

AMAÇ : ‘’artık gelecek için hedeflerim var’’

            Ne kadar yaÅŸayacağınıza dair bir bilginiz var mı? Önümüzde yaÅŸanacak daha uzun zaman varsa, hedeflerimiz de vardır, nedir bunlar? AÅŸk iliÅŸkinizin sona ermiÅŸ olması fikrine uyum saÄŸladıktan sonra neler yapmayı planlıyorsunuz? Kendinize hayat çizgisi çizip, yaÅŸamınızdaki kalıpları ve önünüzdeki yıllarda bir ÅŸeyleri elde etme potansiyelinizi gözden geçirmeniz yararlı olabilir. Plan yapmak, geleceÄŸi bugüne taşımanıza yardımcı olacaktır.

ÖZGÜRLÜK:’’ krizalitten kelebeÄŸe”

            Ve toparlanma sürecinizin sonu! Bu son aÅŸamanın iki boyutu vardır. Birincisi seçim özgürlüÄŸüdür. Daha önceleri önünüze çıkan engelleri aşıp, tüm toparlayıcı bloklardan geçtikten sonra, yeni bir iliÅŸkiye girmekte özgür olursunuz. Bu yeni iliÅŸkiyi, geçmiÅŸtekilere oranla daha yapıcı ve anlamlı kılabilirsiniz. MutluluÄŸu, tek başınıza bir insan ya da baÅŸka bir iliÅŸki içine giren biri olarak yaÅŸamak arasında bir seçim yapma özgürlüÄŸüne sahip olursunuz. ÖzgürlüÄŸün diÄŸer boyutu ise, kendiniz olma özgürlüÄŸünüzdür. Pek çoÄŸumuz beraberimizde karşılanmamış gereksinimlerden oluÅŸan bir yük taşırız. Bunlar bizi kontrol altında tutan ve istediÄŸimiz gibi biri olma özgürlüÄŸümüzü engelleyen gereksinimlerdir. Bu yükten kurtulmaya ve daha önceden karşılanmamış olan bu gereksinimlerimizi yerine getirmeye baÅŸladıkça, kendimiz olmakta ve “gerçek benlerimizin” isteklerini yapmakta özgür oluruz. BaÅŸkalarını mutlu etmek adına kullandığımız “SAHTE BENLERÄ°MÄ°Z” den uzaklaşıp “GERÇEK BENLERÄ°MÄ°Z” in isteklerini yapabilmek… Bu özgürlüklerin en önemlisidir….

 Uzm.Dr. Sevilay ZORLU

Psikiyatrist &  Psikoterapist

www.antalyaterapipsikiyatri.com

www.antalyacinselterapi.com

Åžirinyalı Mh. Ä°smet GökÅŸen Cad.

1528 S. Åžahbaz Apt. K:2 D:5

Tel: 0 (242) 316 98 99


Web Sitlerimiz: Antalya Terapi Psikiyatri | Antalya Cinsel Terapi | Neo Rezonans Antalya | Sevilay Zorlu