drsevilayzorlu@gmail.com
TEL : 0242 316 98 99
Cetad Antalya Bölge Temsilcisi
BEDENSEL HASTALIKLAR
SÄ°NDÄ°RÄ°M SÄ°STEMÄ°YLE Ä°LGÄ°LÄ° PSÄ°KOSOMATÄ°K BOZUKLUKLAR

Çocukluktan itibaren yemek, yalnızca fiziksel ve metabolik açıdan önem taşımakla kalmayıp, aynı za­manda sevilmek ve ilgi görmekle bir tutulur. Ä°nsanlar her zaman yediklerinden, çıkardıklarından ve mide-barsak sistemini ters yüz eden hastalıklardan etkilenmiÅŸlerdir.

Eski çaÄŸlarda barsaklar için kullanılan ilaçlar çok fazlaymış.

Öte yandan günümüzde ise pek çok mide-barsak hormon ve kimyasal ileticileri beyinde de bulunmaktadır. Beyin ve mide arasındaki bazı karmaşık etkileÅŸimlere aracılık etmektedirler. Duygularla hormonların iliÅŸkisi vurgulanmaktadır. Stresin karın aÄŸrısına neden olduÄŸunu basın sıklıkla vurgulamaktadır. Ä°nsanların çok üzülmemeleri aksi takdirde ülser olabilecekleri uyarıları yapılmaktadır.Alkol alımı gibi davanışsal sorunlar da mide, karaciÄŸer, pankreas hastalıklarına neden olmaktadır. Gastroenterologların uÄŸraÅŸtığı tabloların %60 ‘ı psikolojik kökenli yakınmalara dayanır.

GASTROÖZOFAGEAL REFLÜ

         Yemek borusunun en sık izlenen hastalığı olup doktor tanı tedavi ve kontrolü olmaksızın antiasit ilaç tüketiminin en sık nedenidir.

Mide asidinin yemek borusuna kaçmasının ve aÄŸrının eÅŸlik edebileceÄŸi mide ekÅŸimesi önde gelen be­lirtiler olup, hastaların %80 kadarında fıtıkbulunmaktadır.

Psikosomatik denilen, diÄŸer bir deyiÅŸle yaÅŸanan stres ve psikolojik sorunlarla beynin istemeden vücuda zarar verdiÄŸi hastalıklardan kabul edilen reflü, mideden yukarı asit kaçması ile görülüyor. Önce yemek borusuna ardından soluk borusuna çıkan asit, akciÄŸerlerde aşırı bir hassasiyet yaratıyor ve astıma sebep oluyor. Astımsa doÄŸası gereÄŸi reflüyü arttırıcı bir özellik taşıyor. Reflü arttıkça astımın kötüleÅŸtiÄŸini, astım kötüleÅŸtikçe reflünün arttığını

Aşırı stres, fazla heyecanlanma, aile tartışmaları ve geçici depresyonun gastroözofagealreflü belirtilerini tetiklediÄŸi bildirilmek­tedir.

MÄ°DE ÜLSERÄ°

          1940 lardan itibaren psikosomatik bir hastalık olarak ele alınmaya baÅŸlanmış olan peptik ülser mide çıkışı ya da onikiparmak barsak giriÅŸini içeren içtabakadalülsergeliÅŸimini kapsamaktadır.

Mide asit salınımını artıran etkenler en önemli neden olarak görülürken. H. Pylori mikrobunun onikiparmak barsak  ülserlerinin %95- 99 u,mide ülserlerinin %70-90 ı ile iliÅŸkisi olduÄŸu gösterilmiÅŸtir.

Ancak günümüzdeki eÄŸilim peptik ülserin tek bir hastalık deÄŸil, multifaktöriyel bir sendrom ola­rak ele alınması yönündedir

ÜLSERÄ° TETÄ°KLEYEN YAÅžAM OLAYLARI

  • Ayrılık ya da yitim nedeniyle kendine güven duygu­sunu saÄŸlayan, kimliÄŸini pekiÅŸtiren ya da bağımlılık iliÅŸkisi içinde bulunduÄŸu ÅŸeyden yoksun kalma (örn. iÅŸini kaybetme, iÅŸ yerini deÄŸiÅŸtirme, sosyal ya da ekonomik durumda deÄŸiÅŸim, yakınlık duyduÄŸu kiÅŸi ya da nesnelerden ayrılma, vb.),
  • Sorumluluk artışı (özel yaÅŸamda ya da iÅŸ yaÅŸamın­da belirli aÅŸamalara gelindiÄŸinde baÅŸaramama, beÄŸenilmeme korkusu),
  • BaÅŸarısızlığa uÄŸrama ya da kırılma (örn. bir yarış­mada kazanamama ya da rakiplerinden geri kal­ma da nesne yitimi olarak algılanabilir).
  • Ülserli hastaların içsel ruhsal tavırları ve mideleri sü­rekli ilgi görmeye  yöneliktir. Mide bakımından "beslenme" anlamı taşır. Bu tutum sürekli engellemelere yol açar. Doyurulmamış istekler ve artmış bağımlılık gereksinimlerinin karşılanamamasına baÄŸlı hayal kırıklıklarını, agresyonunu kiÅŸi dışarıya vuramaz. Çünkü hiçbir zaman ihtiyacı olan destek ve bakımı teh­likeye düÅŸürmek de istemez.

ÜLSERATÄ°F KOLÄ°T

         Ülseratif Kolit esas olarak kalın barsağı etkileyen, ne­deni bilinmeyen ülserlerle giden barsak hastalığıdır. Önde gelen belirti kanlı ishaldir. Emosyonel gerginlik alt gastrointestinal sistemde damarlanma, sekresyon ve salgı artışına yol açabilir.

Ülseratif koliti olan hastalarla yapılan çalışma­lar, obsesifkompulsif özelliklerin baskınlığını göstermektedir. Bu hastalar temiz, düzenli, dakik ve öfkesini ifade etme güçlüÄŸü olan kiÅŸilerdir. Titizlik, düzenlilik ve kendini zorlayan tutumun yanı sıra, bu hastalarda kendini güven altına almak ve kırılmaktan korunmak için kiÅŸilerarası iliÅŸkilerde kontrolü ve mesafeli olma gibi özellikler vardır.Ancak hasta­ların psikiyatrik görünümü fazla deÄŸiÅŸkenlik göster­mektedir.

       Psikanalitik açıdan araÅŸtırmalar hastalarda baÅŸarı ümidinin ol­mamasına raÄŸmen yine de ağır ve rahatsız edici görev­leri inatla sürdürme çabası tarzında bir iç çatışmanın varlığını ileri sürer . Melankolinin somatik bir dramatizasyonu olarak yo­rumlanabilir.

Ä°RRÄ°TABL BARSAK SENDROMU

Karın aÄŸrısı, dışkılama alışkanlıklarında deÄŸiÅŸiklik ve düzensizlik ve gaz önde gelen belirtileridir. Bu hasta­larda; yüksek anksiyete (kaygı), duyguları sözelleÅŸtirme kapa­sitesinde yetersizlik, somatizasyon eÄŸilimi, kendine yönelik düÅŸmancıl duygular ve kendini cezalandırma eÄŸilimi, hayal kırıklığı yaratan durumlar karşısında dep­resyona ve pasif-savunucu davranış örüntülerine yat­kınlık sıktır.

NEDENÄ° BÄ°LÄ°NMEYEN KARIN AÄžRILARI

Uzun süren aÄŸrısık görülen bir durumdur. Kesin neden aydınlatılamadıkça hastalarda çaresizliÄŸe neden olur. AraÅŸtırmacılar hastalarda sıklıkla kayıplara karşı geliÅŸen birincil çözülmemiÅŸ yas reaksiyonu olduÄŸunu tespit etmiÅŸlerdir. Çok büyük bölümü sorunlarını n psikolojik olmadığını düÅŸündükleri için yüzleÅŸmekten kaçarak psikiyatrik tedavi için baÅŸvurmamaktadırlar. Ailelerinde somatizasyon ve alkol sorunu olduÄŸu gözlemlenmiÅŸtir.

Couvade Sendromu; eÅŸi hamile olan erkeklerde bulantı, kusma, karında dolgunluk ve yorgunluk hissi ile belirli bir tablodur. Hastalar , psikiyatrik deÄŸerlendirme ve psikoterapiye dirençlidirler.

    TEDAVÄ°DE PSÄ°KOTERAPÄ° YAKLAÅžIMLARI

    Mide barsak sistemi hastalıklarında ilaç tedavisi yanısıra psikoterapi de uygulanmıştır. Kognitif (biliÅŸsel) davranışçı terapi, problem çözüm terapisi ,gevÅŸeme terapisi karın kramplarıve barsak ÅŸikayetlerini azaltabilir. AraÅŸtırmacılar ülserli hastalarda hem dinamik hem de kognitif stratejilerin kullanıldığı psikoterapi yaklaşımlarında olumlu geliÅŸmelerin olduÄŸunu tespit etmiÅŸlerdir.

Tedavide primer hekim psikiyatrist, konsültan hekim gastroenterologdur. Terapist esnek olmalı ve her hastalığın fizyolojisini anlamalıdır.

Uzm.Dr. Sevilay ZORLU

Psikiyatrist & Psikoterapist

CETAD Antalya Temsilcisi

www.antalyaterapipsikiyatri.com

www.antalyacinselterapi.com

ÅžirinyalıMh. Ä°smet GökÅŸen Cad.

1528 S. Åžahbaz Apt. K:2 D:5

Tel: 0 (242) 316 98 99

facebook.com/antalyaterapipsikiyatri

https://twitter.com/DrSevilayZorlu

 


Web Sitlerimiz: Antalya Terapi Psikiyatri | Antalya Cinsel Terapi | Neo Rezonans Antalya | Sevilay Zorlu