Çocukluktan itibaren yemek, yalnızca fiziksel ve metabolik açıdan önem taşımakla kalmayıp, aynı zamanda sevilmek ve ilgi görmekle bir tutulur. Ä°nsanlar her zaman yediklerinden, çıkardıklarından ve mide-barsak sistemini ters yüz eden hastalıklardan etkilenmiÅŸlerdir.
Eski çaÄŸlarda barsaklar için kullanılan ilaçlar çok fazlaymış.
Öte yandan günümüzde ise pek çok mide-barsak hormon ve kimyasal ileticileri beyinde de bulunmaktadır. Beyin ve mide arasındaki bazı karmaşık etkileÅŸimlere aracılık etmektedirler. Duygularla hormonların iliÅŸkisi vurgulanmaktadır. Stresin karın aÄŸrısına neden olduÄŸunu basın sıklıkla vurgulamaktadır. Ä°nsanların çok üzülmemeleri aksi takdirde ülser olabilecekleri uyarıları yapılmaktadır.Alkol alımı gibi davanışsal sorunlar da mide, karaciÄŸer, pankreas hastalıklarına neden olmaktadır. Gastroenterologların uÄŸraÅŸtığı tabloların %60 ‘ı psikolojik kökenli yakınmalara dayanır.
GASTROÖZOFAGEAL REFLÜ
Yemek borusunun en sık izlenen hastalığı olup doktor tanı tedavi ve kontrolü olmaksızın antiasit ilaç tüketiminin en sık nedenidir.
Mide asidinin yemek borusuna kaçmasının ve aÄŸrının eÅŸlik edebileceÄŸi mide ekÅŸimesi önde gelen belirtiler olup, hastaların %80 kadarında fıtıkbulunmaktadır.
Psikosomatik denilen, diÄŸer bir deyiÅŸle yaÅŸanan stres ve psikolojik sorunlarla beynin istemeden vücuda zarar verdiÄŸi hastalıklardan kabul edilen reflü, mideden yukarı asit kaçması ile görülüyor. Önce yemek borusuna ardından soluk borusuna çıkan asit, akciÄŸerlerde aşırı bir hassasiyet yaratıyor ve astıma sebep oluyor. Astımsa doÄŸası gereÄŸi reflüyü arttırıcı bir özellik taşıyor. Reflü arttıkça astımın kötüleÅŸtiÄŸini, astım kötüleÅŸtikçe reflünün arttığını
Aşırı stres, fazla heyecanlanma, aile tartışmaları ve geçici depresyonun gastroözofagealreflü belirtilerini tetiklediÄŸi bildirilmektedir.
MÄ°DE ÜLSERÄ°
1940 lardan itibaren psikosomatik bir hastalık olarak ele alınmaya baÅŸlanmış olan peptik ülser mide çıkışı ya da onikiparmak barsak giriÅŸini içeren içtabakadalülsergeliÅŸimini kapsamaktadır.
Mide asit salınımını artıran etkenler en önemli neden olarak görülürken. H. Pylori mikrobunun onikiparmak barsak ülserlerinin %95- 99 u,mide ülserlerinin %70-90 ı ile iliÅŸkisi olduÄŸu gösterilmiÅŸtir.
Ancak günümüzdeki eÄŸilim peptik ülserin tek bir hastalık deÄŸil, multifaktöriyel bir sendrom olarak ele alınması yönündedir
ÜLSERÄ° TETÄ°KLEYEN YAÅžAM OLAYLARI
ÜLSERATÄ°F KOLÄ°T
Ülseratif Kolit esas olarak kalın barsağı etkileyen, nedeni bilinmeyen ülserlerle giden barsak hastalığıdır. Önde gelen belirti kanlı ishaldir. Emosyonel gerginlik alt gastrointestinal sistemde damarlanma, sekresyon ve salgı artışına yol açabilir.
Ülseratif koliti olan hastalarla yapılan çalışmalar, obsesifkompulsif özelliklerin baskınlığını göstermektedir. Bu hastalar temiz, düzenli, dakik ve öfkesini ifade etme güçlüÄŸü olan kiÅŸilerdir. Titizlik, düzenlilik ve kendini zorlayan tutumun yanı sıra, bu hastalarda kendini güven altına almak ve kırılmaktan korunmak için kiÅŸilerarası iliÅŸkilerde kontrolü ve mesafeli olma gibi özellikler vardır.Ancak hastaların psikiyatrik görünümü fazla deÄŸiÅŸkenlik göstermektedir.
Psikanalitik açıdan araÅŸtırmalar hastalarda baÅŸarı ümidinin olmamasına raÄŸmen yine de ağır ve rahatsız edici görevleri inatla sürdürme çabası tarzında bir iç çatışmanın varlığını ileri sürer . Melankolinin somatik bir dramatizasyonu olarak yorumlanabilir.
Ä°RRÄ°TABL BARSAK SENDROMU
Karın aÄŸrısı, dışkılama alışkanlıklarında deÄŸiÅŸiklik ve düzensizlik ve gaz önde gelen belirtileridir. Bu hastalarda; yüksek anksiyete (kaygı), duyguları sözelleÅŸtirme kapasitesinde yetersizlik, somatizasyon eÄŸilimi, kendine yönelik düÅŸmancıl duygular ve kendini cezalandırma eÄŸilimi, hayal kırıklığı yaratan durumlar karşısında depresyona ve pasif-savunucu davranış örüntülerine yatkınlık sıktır.
NEDENÄ° BÄ°LÄ°NMEYEN KARIN AÄžRILARI
Uzun süren aÄŸrısık görülen bir durumdur. Kesin neden aydınlatılamadıkça hastalarda çaresizliÄŸe neden olur. AraÅŸtırmacılar hastalarda sıklıkla kayıplara karşı geliÅŸen birincil çözülmemiÅŸ yas reaksiyonu olduÄŸunu tespit etmiÅŸlerdir. Çok büyük bölümü sorunlarını n psikolojik olmadığını düÅŸündükleri için yüzleÅŸmekten kaçarak psikiyatrik tedavi için baÅŸvurmamaktadırlar. Ailelerinde somatizasyon ve alkol sorunu olduÄŸu gözlemlenmiÅŸtir.
Couvade Sendromu; eÅŸi hamile olan erkeklerde bulantı, kusma, karında dolgunluk ve yorgunluk hissi ile belirli bir tablodur. Hastalar , psikiyatrik deÄŸerlendirme ve psikoterapiye dirençlidirler.
TEDAVÄ°DE PSÄ°KOTERAPÄ° YAKLAÅžIMLARI
Mide barsak sistemi hastalıklarında ilaç tedavisi yanısıra psikoterapi de uygulanmıştır. Kognitif (biliÅŸsel) davranışçı terapi, problem çözüm terapisi ,gevÅŸeme terapisi karın kramplarıve barsak ÅŸikayetlerini azaltabilir. AraÅŸtırmacılar ülserli hastalarda hem dinamik hem de kognitif stratejilerin kullanıldığı psikoterapi yaklaşımlarında olumlu geliÅŸmelerin olduÄŸunu tespit etmiÅŸlerdir.
Tedavide primer hekim psikiyatrist, konsültan hekim gastroenterologdur. Terapist esnek olmalı ve her hastalığın fizyolojisini anlamalıdır.
Uzm.Dr. Sevilay ZORLU
Psikiyatrist & Psikoterapist
CETAD Antalya Temsilcisi
www.antalyaterapipsikiyatri.com
ÅžirinyalıMh. Ä°smet GökÅŸen Cad.
1528 S. Åžahbaz Apt. K:2 D:5
Tel: 0 (242) 316 98 99
facebook.com/antalyaterapipsikiyatri
https://twitter.com/DrSevilayZorlu
Neo Rezonans hakkında detaylı bilgi için
Neo Rezonans Antalya
sitemizi ziyaret edebilirsiniz.
Copyright © 2015 Antalya Terapi Psikiyatri. Web Programlama - Maxantalya