Ä°nsan yavrusu fiziksel ve hormonal olarak belirlenmiÅŸ bir cinsiyetle doÄŸar. Bu fiziksel yapılanmanın üzerine, annenin, ailenin ve çevrenin etkisi ile bir cinsel kimlik geliÅŸir. Ana cinsel kimlik 2 yaÅŸ sonlanmadan oturur, cinsel roller ise 4-5 yaÅŸlarında kristalleÅŸir.                                             

Bebeklik

Bebek ilk iliÅŸki deneyimini kendine bakım verenle yapmaya baÅŸlar. Meme emme fiziksel doyum saÄŸladığı gibi  cinsel içgüdünün de ilk hazzıdır. Anne ile beden teması haz, güven ve sakinlik verir.

Bebekler vücudunu araÅŸtırmak ve vücudunun sınırlarını belirlemek için dokunurlar. YaÅŸamın ilk 4-8 ayı ile birlikte, her iki cinsiyetteki bebekler, altını baÄŸlama ve cinsel organlarının temizlenmesi sırasında  cinsel organlarını fark ederler, cinsel organları ile oynarlar. Bebek tanımadığı bir vücuda sahiptir.

15 ve 24 aylar arasında bebeklerin özellikle banyo ve bez baÄŸlama sırasında cinsel organlarının farkındalığında artış olur.  Bu dönemde çocukluk çağı mastürbasyonları baÅŸlayabilir. Kendini uyarma ile buna eÅŸlik eden kızarma, hızlı solunum ve artmış terleme olur. Kız çocuklarda bu durum daha ön plandadır.

Okul Öncesindeki Çocuk

Çocuklar büyürken cinsel ilgileri, anne-babalarına, kardeÅŸlerine ve arkadaÅŸlarına kayar. Bu dönemde çocuk, anne-babası sayesinde kız ya da erkek olduÄŸuna iliÅŸkin cinsiyet farklılıklarını daha net anlamaya baÅŸlar. Buna baÄŸlı olarak, vücudunda kendi cinsiyetini de öÄŸrenir. Bunu erkek çocuk kızlara göre daha çabuk yapar.

Kız ya da erkek çocuk, organlarına dokunmaktan hoÅŸlanır. Fakat bu duygular onlarda kuÅŸku ve meraktan oluÅŸan bir takım hisler yaratır. Cinsel organları anlama ve bir cinsiyete sahip olma düÅŸüncesi yavaÅŸ yavaÅŸ oluÅŸmakta ve çoÄŸu kez kuÅŸku, gurur ve merakla birlikte ilerlemektedir. Birçok kız çocuÄŸu cinsiyet ayrılığını anlayınca erkeÄŸe benzemek ister. Fakat kısa zaman sonra kızların çoÄŸu bu erkek olma duygusundan kurtulur, kız olduklarını kabullenir ve bundan yararlanmaya baÅŸlarlar. Bir gün büyüklerde gördükleri gibi göÄŸüslere sahip olma ve bir çocuk doÄŸurabilme yeteneÄŸi onlara eksiklik duygusunu unutturur. Ä°çgüdüsel bir anne olma isteÄŸi, erkek olma isteÄŸinin önüne geçer.

Okul öncesi çocukların yarısı cinsel oyunlarla veya mastürbasyonla ilgilenir. 4 yaşına gelmiÅŸ çoÄŸu çocuk, “anne” veya ”baba” gibi evcilik oyunları veya “doktorculuk” gibi oyunlar oynarlar, teÅŸhircilik, cinsel organlara dokunma ve onları baÅŸkalarına gösterme, kadınların memelerine dokunma, çıplak olmaktan hoÅŸlanma veya çıplak kiÅŸileri gözetleme gibi cinsel davranışlarda bulunurlar. Bunlar onları, daha sonraki cinsel yaÅŸantıları için duygusal olarak hazırlar.

Okul öncesi çocuklar, anatomik farklılıklar, cinsel iliÅŸki ve üreme hakkında sık soru sorarlar. Bu çaÄŸdaki çocukta gerçeÄŸin tam anlaşılması için dokunmak ve görmek oldukça önemlidir. ÇoÄŸu yetiÅŸkin, bu tür davranışların ve cinsel oyun oynayan çocuklarının daha ileri gidecekleri ve uygunsuz cinsel aktiviteler gösterecekleri konusunda endiÅŸelenirler. Oysa bu dönemdeki çocukların cinsellik kavramı geliÅŸmemiÅŸtir ve daha çok merak ve öÄŸrenmeye yöneliktir. Bunu yaparken aynı zamanda kendi bedenini baÅŸkalarıyla karşılaÅŸtırmak ister. UlaÅŸtığı kiÅŸilerin bedenini araÅŸtırmak cinsel birleÅŸmenin bir ön hazırlığı gibi algılanmamalıdır. Bu sadece bir öÄŸrenme giriÅŸimidir.

Cinsel konulardan utanma yaklaşık 9–10 yaÅŸlarında gözlenir, aynı zamanda cinsiyetler arası iliÅŸkiler azalır. Bu gerginlik 13–14 yaÅŸlarında kaybolur, sıcak, arkadaÅŸça aseksüel iliÅŸkiler kurulur.

Bu dönemin önemli özelliÄŸi ödipal karmaÅŸadır. Çocuk erkek ya da kız olduÄŸunu bilir ve karşı cinsten ebeveyne derin biçimde baÄŸlanır ve onunla evlenmek ister. Kendi cinsinden olan ebeveyni rakip olarak görmeye baÅŸlar. Ancak zamanla çocuk bunun olanaksızlığını fark eder, kendini aynı cinsteki anne babanın yerine koyup ona benzemeye çalışır. Bu ÅŸekilde aynı cinsteki ebeveyn ile özdeÅŸleÅŸme cinsel ve ruhsal geliÅŸimi açısından oldukça önemli ve gereklidir. 

Anaokulunda cinsel bilgi çocukların sorularıyla baÅŸlar. Bu arada oyunlardan ve kız erkek karışık gruplardan yararlanılır. EÄŸitim çoÄŸu kez kiÅŸisel olarak belirir, çünkü bir çocuktan diÄŸerine ilgi konusu oldukça deÄŸiÅŸir. Her çocuk ancak dinlemeye hazır olduÄŸu bilgiyi anlar ve alır.

Okul Çağındaki Çocuklar

6 yaÅŸ ile ergenlik arası dönemde çocuklar daha az olarak açık cinsel aktivite gösterirler. Ancak bu duyguların durgunluÄŸu ya da isteklerin uyutulması demek deÄŸildir. Olaylar sadece dış çalkalanmalar, büyük hareketler olmadan yaÅŸanmaktadır. Çocuk gördüklerini kapar ve bu kapılanların ergenlikte ne ÅŸekilde yüze vuracağı tam olarak saptanamaz. Cinsel eÄŸitim bakımından kolay bir çaÄŸa girmiÅŸtir. Dengeli bir aile çevresinde mantık ve tam anlamıyla bilgi daha çok önem kazanır.

Okul yaşı çocukları memelere dokunmazlar veya cinsel organlarını göstermezler fakat buna karşın resim çizimlerinde insan figürleri üzerine meme veya cinsel organ çizme gibi,  cinsel fıkralar anlatma ve hayvanların yavrulamalarını seyretme gibi cinsel aktiviteler gösterebilirler.

Bu dönemde çocuklar yavaÅŸ yavaÅŸ büyüklerin tepkilerine göre çevrelerindeki yasakları fark eder, toplum içinde yapılmayacak davranışları ve söylenmeyecek sözleri anlama baÅŸlarlar. Evdeki yasaklarla ve korkuyla toplum ahlakının temel ilkelerini kabul ederler. Ebeveynlerin suçlayıcı, baskılayıcı ya da ilgisiz olmadan çocuklarının cinsel yaÅŸamı ve öÄŸrenmek istedikleri ile ilgilenmeleri ahlak kurallarının gerçekçi bir biçimde ve cinselliÄŸi ketlemeden öÄŸrenilmesini saÄŸlar.

Ergenler

Çocuklar ergenlik dönemine girmeye baÅŸlayınca fiziksel, biyolojik ve ruhsal bir takım deÄŸiÅŸiklikler oluÅŸmaya baÅŸlar. Ä°kincil cinsiyet özellikleri denilen özellikler ortaya çıkar. Ergen fiziki cinsiyetine uygun eriÅŸkin özellikleri kazanır.

ErgenliÄŸe ulaÅŸan erkekler daha az toplum içine girmeye, iddiacı ve daha az güvenli olmaya eÄŸilimlidirler. Fakat hevesli, konuÅŸkan davranıp dikkat çekmeyi de isterler. Kas geliÅŸimi, atletik görünüm ve cinsel dürtülerdeki yoÄŸunlaÅŸma nedeniyle daha fazla kendilik deÄŸeri problemlerine sahip olurlar. Kızlarda da memelerinin büyümesi gibi erken geliÅŸmeden utanma ya da geç olgunlaÅŸanlarda adetlerinin baÅŸlayıp baÅŸlamayacağı konusunda endiÅŸeler görülür.

Ergenlerde biyolojik deÄŸiÅŸiklikler ile birlikte gerçek bir kriz oluÅŸur. Cinsel kimlik karmaÅŸaları, çatışmalar tekrar yaÅŸanır ve cinsel yönelim ana mesele olur. Bu nedenle verilen eÄŸitim,  dönemsel özelliÄŸe göre deÄŸiÅŸiklik kazanır. Gençler için iki ayrı cinsin birlikte olması zorunlu olarak cinsel iliÅŸkide bulunmak anlamına gelmez. Bu dönemde ergenlerin cinsel eÄŸitimi önceki dönemlerde kazanılanların pekiÅŸmesi ve yeniden gözden geçirilmesi biçimindedir. ArkadaÅŸ grupları ve örnek alınan kiÅŸiler önemli olurlar.

Ergenlik döneminde üreme yetileri de geliÅŸtiÄŸinden hem geliÅŸimle ilgili bilgilendirme hem de gelecekte yaÅŸanacaklarla ilgili bilgilendirme saÄŸlıklı bir cinsel yaÅŸam ve korunma açısından önemlidir. Bunların ihmal edilmesi cinselliÄŸin yaÅŸanmamasını ve gecikmesini deÄŸil, sorunlu bir cinsel yaÅŸamın ortaya çıkmasını getirir.