drsevilayzorlu@gmail.com
TEL : 0242 316 98 99
Cetad Antalya Bölge Temsilcisi
ŞİZOFRENİ
ŞİZOFRENİNİN ALTTİPLERİ

Paranoid Şizofreni: Dünyanın çoğu bölgesinde en sık görülen şizofreni türüdür. Klinik tabloda egemen olan belirtiler şunlardır:

Görece değişmez nitelikte, sıklıkla paranoid türden sanrılar ile,

Bu sanrılara eşlik eden algı bozuklukları, özellikle işitme varsanılarının olması.

Duygulanım, istenç ve konuşma bozuklukları ve katatonik belirtilerin çok belirgin olmaması.

En sık görülen paranoid belirtilere aşağıdaki örnekler verilebilir:

(a)   kötülük görme, alınma, özel görev, bedensel kıskançlık ve üstün kimlik sanrıları,

(b)   hastayı tehdit eden veya ona emirler veren varsanı nitelikli sesler veya fısıltı, mırıldanma ve gülme biçiminde işitme varsanıları,

(c)   koku ve tat varsanıları, cinsel ve bedensel duyu varsanıları bulanabilir fakat bunlar seyrek olarak belirgindir.

Hebefrenik Şizofreni: Duygulanımda değişikliklerin belirgin olduğu, dağınık ve hızla gelip giden sanrı ve varsanıların bulunduğu bir şizofreni türüdür. Davranış önceden kestirilemeyen nitelikte ve sorumsuzdur. Duygudurum sığ ve uygunsuzdur. Gülümsemeler, kıkırdamalar, manyerizm, şaklabanlıklar, hipokondriyak yakınmalar ve aynı sözleri tekrar tekrar söyleme sık görülür. Düşünce dağınık, konuşma amaçsız ve tutarsızdır. Hastada yalnız kalma eğilimi vardır. Davranış amaçsız ve duygudan yoksundur.

Katatonik Şizofreni: Klinik durumda asıl belirti ve baskın özellik belirgin psikomotor bozukluklardır. Bu belirtiler hiperkineziden stupora veya otomatik boyun eğişten negativizme dek aşırı uçlara doğru değişim gösterebilir. Hastada ortaya çıkan bazı tutum veya duruşlar uzun süre değişmeden kalabilir. Bu durumun çarpıcı bir özelliği de şiddet içeren eksitasyon nöbetleridir. Katatonik durum, canlı görme varsanıları içeren rüyaya benzer (oneiroid) durumlarla birlikte görülebilir.

Belirtilerin şizofreni tanısı için genel ölçütlere uyması gerekir. Şizofreninin herhangi bir türünde geçici ve sınırlı katatonik belirtiler görülebilir. Katatonik şizofreni tanısı için aşağıdaki davranışlardan en az birisini klinik duruma egemen olması gerekir:

(a)    stupor veya mutizm.

(b)    Eksitasyon (dış uyaranların etkisinden bağımsız ve anlamsız görülen motor etkinlik),

(c)    Durum alış (istemli olarak uygunsuz ve tuhaf duruşlara girme ve bunları sürdürme),

(d)    Negativizm (hastayı hareket ettirmek için verilmiş tüm komutlara açık ve anlamsız direnç gösterme veya aksi yönde hareket etme),

(e)    Katı duruş (rijidete; hareket ettirme çabalarına karşı katı bir duruşun sürdürülmesi),

(f)      Balmumu esnekliği (el, ayak ve bedene dıştan verilen pozisyonun muhafaza edilmesi),

(g)    Komut otomatizması (otomatik boyun eğiş), sözcük ve cümlelerde amaçsız yinelemeler (perseverasyon).

Davranışlarında katatonik belirtiler görülen ve iletişim kurulamayan hastalarda başka belirtilerin varlığı görülene dek şizofreni tanısında ihtiyatlı davranmak gerekir. Bunun yanı sıra katatonik belirtilerin şizofreni için tek başına tanısal değerinin olmadığının unutulmamalıdır. Katatonik belirtiler beyin hastalığı, metabolik bozukluklar, alkol ve maddeye bağlı olarak oluşabileceği gibi duygulanım bozukluklarında da görülebilir.

Ayrışmamış Şizofreni:

            Burada;

(a)   bozukluk belirtileri şizofreni için tanı ölçütlerine uyduğu halde;

(b)   paranoid, hebefrenik, katatonik ve kalıntı şizofreni alt tip ölçütlerine veya post-şizofrenik depresyon ölçütlerine uymazsa bu tanı konur.

Post-Şizofrenik Depresyon: Bu tanı yalnızca aşağıdaki durumların varlığında kullanılmalıdır:

(a)   Hasta geçen oniki ay içinde şizofreni tanısı için gerekli ölçütlere uyan bir hastalık geçirmiştir;

(b)   Bazı şizofrenik belirtiler sürmektedir ve ;

(c)   Belirgin ve rahatsız edici depresif belirtiler en az iki haftadır vardır;

Eğer hastada artık hiç şizofrenik belirti yoksa depresif nöbet tanısı konur. Eğer şizofrenik belirtiler hala renkli ve belirgin ise uygun şizofreni tipinin tanısı da konulmalıdır.

Kalıntı Şizofreni: Şizofrenik bozukluğunu gelişiminde kronik bir devre olup erken evreden başlayan belirgin bir ilerleme söz konusudur. Belirtilerin şizofreni ölçütlerine uyduğu bir veya daha fazla epizod görülmüştür. Uzun bir dönemde negatif belirtiler baskındır. Negatif belirtilerin geriye dönüşsüz olması şart değildir.

Güvenilir bir tanı için aşağıdakiler bulunmalıdır:

(a)   belirgin negatif şizofrenik belirtiler; psikomotor yavaşlama, durgunluk, duygulanımda küntleşme, edilgenlik, girişkenlikte yitim, konuşmanın içerik ve niceliğinde azalma, yüz ifadesi, göz ilişkisi ve ses değişikliklerinin, hareketlerle olan sözsüz iletişimin azalması, kendine bakımda ve sosyal becerilerde düşme,

(b)   Geçmişte en az bir psikotik nöbetin kesin varlığı,

(c)   Sanrı ve varsanı gibi renkli belirtilerin yoğunluk ve sıklığının en alt düzeye inip, bunların yerini negatif şizofrenik sendromun aldığı en az bir yıl süren bir dönemin varlığı,

(d)   Negatif bozuklukları yeterince açıklayacak bunama ve başka organik beyin hastalığının, kronik depresyonun olmayışı.

Basit Şizofreni: Sık görülmeyen bir bozukluktur. Garip davranışlar, toplumsal ilişkilerde ve diğer becerilerde bozulma sinsi ve ilerleyici bir biçimde ortaya çıkar. Sanrı ve varsanılar bulunmaz ve hasta hebefrenik, paranoid ve katatonik alttiplerde olduğundan daha az psikotiktir. Önceden açık psikotik belirtilerin bulunduğu bir dönem olmaksızın, rezidüel şizofreninin tipik “negatif belirtileri” gelişir. Toplumsal çekilmenin artması ile hasta işini kaybedebilir ve yalnızca kendisi ile uğraşan, boş ve amaçsız bir kişi haline gelebilir.



Web Sitlerimiz: Antalya Terapi Psikiyatri | Antalya Cinsel Terapi | Neo Rezonans Antalya | Sevilay Zorlu