drsevilayzorlu@gmail.com
TEL : 0242 316 98 99
Cetad Antalya Bölge Temsilcisi
TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUÄžU
RUHSAL TRAVMADAN SONRA YAÅžANANLAR

Dissosiye olma, anımsamama, ruhsal açıdan dağılma:

Hem o anda böyle bir tepki verilmesi hem de sonraki yaÅŸantıda bu yaklaşımın sürmesi görülebilir. Ağır travmaları, iç dünyamızda ayrı tutmak, kabullenmek, ele almak istemeyiz. Bu durumlar, ÅŸok anlarında kabul edilir ve izin verilebilir ama uzun sümesi iÅŸlevselliÄŸi ve yaÅŸam uyumu bozar. YaÅŸananları ve hissedilenleri konuÅŸmak, dile dökmek, gerçeklikle baÄŸlantıyı kurar, olayın kabullenilmesini ve sindirilmesini saÄŸlar.

Yeniden yaşama (hatırlama):

Travma yaÅŸayan kiÅŸide olaydan sonra olayla ilgili anıların zihnine tekrar tekrar gelmesi sık görülür. Olayla ilgili görüntüler (örneÄŸin ceset görüntüleri), sesler (yardım isteyenlerin haykırışları) onları düÅŸünmek istemediÄŸinde veya aklına getirecek bir durum olmadığı halde bile kiÅŸinin zihnine gelebilir. Bu sanki yutulamayan bir lokmanın tekrar tekrar çiÄŸnenmesi gibidir.

Bu anıların canlanması kiÅŸiyi genellikle çok rahatsız eder ve iç sıkıntısı, çarpıntı, terleme, titreme, nefes alamama gibi bunaltı belirtilerine yol açar. Bazen de kiÅŸi olayı gerçekten yaşıyor gibi olur. Gerçekte bir sarsıntı olmadığı halde yer sallanıyor gibi hissetme, uyanıkken travma anıyla ilgili hayaller görme buna örnektir. KiÅŸi bu durumu öylesine gerçekçi yaÅŸar ki, ona uygun davranabilir: örneÄŸin gördüÄŸü hayallerle konuÅŸabilir, bir tehlike olmadığı halde kaçmaya çalışabilir. Bunları anımsama ve düÅŸünme, eÄŸer aşılamıyorsa, zihinde bir kar topu gibi büyüyebilir. Böyle durumlarda anımsananları ve hissedilenleri dile getirmek çok önemlidir. Hiç unutulmaması gereken bir nokta anlatılan kiÅŸinin kendilik imgesi olduÄŸu ve kiÅŸiyi ne kadar anlayabildiÄŸi ve empati yapabildiÄŸidir.

Kaçınma:

KiÅŸi olayı hatırlatan yer, durum, konuÅŸma, hatta duygu ve düÅŸüncelerden mümkün olduÄŸunca uzak durmaya çalışır. Olayı hatırlamak büyük bir sıkıntı, acı ve korku hissine yol açtığı için kiÅŸi olayı hatırlatan yerlere gitmez, bu konulardan bahsetmez veya konuÅŸulan yerlerden uzak durur. Enkaz altında kalmış bazı kiÅŸiler evin enkazının bulunduÄŸu yeri, hatta o ÅŸehri ziyaret edemeyebilir, olaydan bahsedemeyebilir.

Travma yaÅŸamış kiÅŸilerde bazen olayın ayrıntılarını unutma durumu görülebilir. Genellikle olayın en sıkıntı verici bölümleri unutulur veya çok güçlükle hatırlanır. Bu durum “olayı düÅŸünmek istememek”ten farklıdır ve kiÅŸi hatırlamak istediÄŸi halde hatırlayamaz.

 

Ruhsal travmalardan sonra insanlardan uzaklaÅŸma, gelecek beklentisinin kalmaması gibi belirtiler de görülebilir. “Benim yaÅŸadıklarımı kimse anlayamaz.” tarzında düÅŸünme sık görülür. KiÅŸiler olayı yaÅŸamamış kiÅŸilerden duygusal olarak uzak hissedebilirler, duygularında körelme olur, sevinç ve üzüntü hissedemeyebilirler. Bazen kendilerine yardım etmeye çalışanlara öfke duyabilirler, bazı kiÅŸiler sadece aynı travmayı yaÅŸamış kiÅŸilerle görüÅŸüp, diÄŸerleriyle iliÅŸkiyi kesebilirler. Çevrelerindeki kiÅŸilerin kendilerini anlayamadıklarını hissedebilirler. Böyle durumlarda travma yaÅŸayan kiÅŸiyi sadece dinlemek, istediÄŸini ve ne yaÅŸadığını anlamaya çalışmak, destek verildiÄŸini hissettirecek hareketler yapmak, sarılmak, kucaklamak, sıcak davranmak, yalnız bırakmamak iyi gelir. Gelecekle ilgili plan yapılamadığı için sadece o günü yaÅŸama, aktivitelerde azalma görülebilir.

Aşırı uyarılma:

Ruhsal travmadan etkilenmiÅŸ kiÅŸiler kendilerini diken üstünde, sürekli tetikte hissedebilirler. Her an o olay tekrar olacakmış gibi gelebilir, kaygı duyabilir, güvensizlik hissedebilirler. Davranışlarını bu ihtimali düÅŸünerek ÅŸekillendirirler, bu konuda aşırı tedbirli davranırlar. ÖrneÄŸin istemeden de olsa girdikleri binanın çatlağı var mı, kapısından kolay kaçılabilir mi diye kontrol ederler. Yolda yürürken üstüne devrilmesinden korkup direklere yaklaÅŸmazlar. Tehlikeler konusunda abartılı tedbirler alabilirler.

Aşırı uyarılmanın diÄŸer göstergeleri ani ses ve hareketlerde irkilme veya yerinden sıçramadır. Kapı çarpması, yüksek sesle konuÅŸma, birinin aniden odaya girmesi gibi beklenmedik durumlar kiÅŸinin yerinden sıçramasına ve uzunca sürebilen bunaltı belirtilerine (çarpıntı, terleme, titreme, nefes daralması) yol açar.

Özellikle uykuya dalmakta güçlük sık görülür. Travmayla ilgili korkular nedeniyle uykuya dalmak saatler sürebilir, normalde uyandırmayacak seslerle kiÅŸi kolayca uyanabilir.

Yukarıdaki tepkiler ÅŸok tepkileridir. EÄŸer bu tepkiler ve travma sonrasında yaÅŸananlar sindirilebilir, yeni bir ruhsal yapılanma içinde anlamlandırılarak eski sıcaklıklarını kaybederlerse ÅŸok dönemi bir kabullenme dönemine dönüÅŸür. Kabullenme ile birlikte yeni duygular ortaya çıkar, korku ve kaygı yerine öfke ve hüzün geçer. Kabullenmenin artmasıyla birlikte öfke ve kızgınlık azalır, hüzün ve üzüntü artar. Hüznün de yaÅŸanmasıyla birlikte kabullenme iyice olgunlaşır ve yaÅŸananlar ruhsal ve fiziksel olarak kiÅŸinin kendisini daha iyi hissettiÄŸi bir yapılanma kazanır, travma geliÅŸtirici bir deneyim olarak kiÅŸisel geçmiÅŸte yerini alır.

Depresyon:

Ruhsal travmalardan sonra sık görülen rahatsızlıklardan biri depresyondur. Depresyonun en sık görülen belirtileri isteksizlik, halsizlik, moral bozukluÄŸu, uyku ve iÅŸtah bozukluÄŸu ve hayattan zevk alamamadır. Depresyon ruhsal travmadan sonra ilk kez ortaya çıkabileceÄŸi gibi, daha önce depresyon geçirmiÅŸ kiÅŸilerde depresyonun tekrarlaması ÅŸeklinde de görülebilir.



Web Sitlerimiz: Antalya Terapi Psikiyatri | Antalya Cinsel Terapi | Neo Rezonans Antalya | Sevilay Zorlu