drsevilayzorlu@gmail.com
TEL : 0242 316 98 99
Cetad Antalya Bölge Temsilcisi
OKULA BAÅžLARKEN
MİNİK ÖĞRENCİLERİN OKULDA İLK GÜNLERİ

Okulun ilk günleri hem çocuklar hem de aileler için zorludur. Bu nedenle okulun ilk haftalarını alışma süreci olarak görmekte yarar vardır. Bu süreç içinde ailenin kararlı olması, kuruma ve eÄŸitmenlere güven duyup iÅŸbirliÄŸi içinde hareket etmesi gerekmektedir.

Küçük çocuklar becerilerini henüz tam kazanmadıkları için anne-babaya bağımlıdır. 2,5- 3 yaÅŸtan itibaren çocuk dengeli yürümeye- koÅŸmaya baÅŸladığı zaman fiziksel bir özgürlük kazanır. Memeden kesilme ve tuvalet eÄŸitimini tamamlama ile de psikolojik olarak büyüdüklerini hissederler. Ancak yine de çocuklar kendilerini anne-babalarına bağımlı kılmak isterler. Anne-baba ‘dan birlikte uyumayı, kendisine yemek yedirilmesini, kıyafetlerinin giydirilmesini, oyuncaklarının toplanmasını talep ederler. Böylece bebekliklerindeki gibi yoÄŸun ilgiyi devam ettirirler. Ancak bir yandan da “bebek” olmakla “abla/abi” olmak arasında seçim yapma zamanı gelmiÅŸtir. Yeri gelir size “ben büyüdüm” mesajını; yeri gelir “bebek kalmak istiyorum” mesajını verirler.

Küçük çocukların büyümeye karşı olan dirençleri, onları bu dönemde her ÅŸeye inat yapmaya iter. Duyguların ve düÅŸüncelerini anlatmada henüz tam yeterli olamadıkları için, huzursuzluk çıkarırlar, aÄŸlarlar, ne istediklerini bilmezler.

Böyle bir dönemde okula baÅŸlayan çocuk için anne-babadan ayrılma daha da zor olur. Bu her çocuÄŸun yaÅŸadığı normal bir süreçtir. Çocuklar deÄŸiÅŸimlere bizim kadar açık deÄŸildir.

Okula baÅŸladığında çocuÄŸun alışması gereken birçok konu vardır.

1.Anne-babadan ayrılma; aslında çocuÄŸun duygusal ve psikolojik olarak anne-babaya olan bağımlılığını yenebilmesidir. Yani okulda kendi yemeÄŸini yemeyi, ayakkabısını giymeyi, kıyafetlerini deÄŸiÅŸtirmeyi, oynadığı oyuncağı kaldırmayı, tuvalete gitmesini, diÅŸlerini fırçalamasını yapabilmesi gerekmektedir. Bu nedenle önce anne-baba olarak çocuÄŸunuzu evde bu sorumlulukları KENDÄ° başına yapabilmesi için teÅŸvik etmelisiniz. Çünkü evde bunları anne-babadan isteyen çocuk, okulda da öÄŸretmeninden ister. Ancak ilk günler öÄŸretmenini tam olarak tanımadığı için çekinebilir. Bu da çocuÄŸun kafasında ÅŸu soruların oluÅŸup okula gelmek istememesine neden olur:

“Ya ayakkabı mı giyemezsem?”                                          “ Ya yemeÄŸimi yedirmezlerse aç kalırsam?”

“Oyuncaklarla oynamama izin vermezlerse?”                  “Ben annem olmadan ne yaparım?”

Bu güvensizliÄŸi çocuklar dile getiremezler, bu nedenle sabahları huzursuzluk çıkarırlar. Bunu önlemek için önce çocuklarımıza evde kendilerine yetmeyi öÄŸretmemiz gerekir. Kendine yetebilen çocuk okula geldiÄŸinde, “Ben kimseye bağımlı deÄŸilim, kendi kendime yetebilirim, okul beni endiÅŸelendirecek bir yer deÄŸil.” düÅŸüncesiyle rahat hareket edebilir.

2.Okul ortamı birçok derslikten, oyun odalarından ve tuvaletlerden, yemekhaneden, bahçeden oluÅŸur. Çocuklar ilk aylarda tanımadıkları büyük bir ortamda kaybolmaktan korkabilir, okulu tanımadıkları için güvensiz hissedebilirler. Bunun için aileler çocuklarına her fırsatta öÄŸretmeninden bahsetmeli, öÄŸretmeni ile “arkadaÅŸ” olduklarını söylemelidir. Anne-babasının öÄŸretmeni ile arkadaÅŸ olduÄŸunu duyan çocuk “demek ki öÄŸretmen iyi birisi, ona güvenebilirim, o beni korur.” hissini yaÅŸar. Zamanla çocuklar nerde ne zaman oynayacaklarını, hangi odaya ne zaman gideceklerini öÄŸrenirler ve bu kaygılar yok olur.

3.Çocuklar aile içinde esnek kurallarla büyürler. Özellikle çok korunmuÅŸ, her istediÄŸi yapılmış, aÄŸlayınca anne-babayı pes ettirmiÅŸ çocuklar doÄŸal olarak her ortamda isteklerinin hemen karşılanmasını talep ederler. Okul ortamındaki düzenin kurulabilmesi için kurallara ihtiyaç vardır. Bu kuralların küçük öÄŸrencilerimizi sıkmadan, onlara zorlama yapmadan öÄŸretilmesi elzemdir. Çocuklarımızın bu kuralları içselleÅŸtirebilmesi için en az 1 aya ihtiyacı vardır. Bu dönemde çocuk yemek zamanı lego oynamak isteyebilir, buna izin verilmeyince de okulun sıkıcı bir yer olduÄŸunu düÅŸünebilir. Bu nedenle aileler okula baÅŸlayan çocuklarının artık büyümüÅŸ olduÄŸunu bu nedenle, okuldaki gibi yemek zamanında yemek, oyun zamanında oyun oynaması, uyku zamanında uyuması gerektiÄŸini öÄŸretmelidir. ÇocuÄŸun düzenli bir hayata alışması, anne-babalar için de rahatlatıcı olacaktır.

4.Okul ortamına alışmada baÅŸka bir etken de, diÄŸer çocuklardır. Bu kadar çok yaşıtı ile daha önce bir araya gelmemiÅŸ olan küçük öÄŸrencimiz kendisini korunmasız hissedebilir; çünkü diÄŸer çocukları henüz tanımıyordur.

“Bu çocuklar bana kötü davranır mı?”                             “EÅŸyamı alırsa ne yapmalıyım?”

“Kim bana daha uygun oyunlar oynuyor?”                      “Onlarla nasıl arkadaÅŸ olacağım ki?”

Bu tip soruları olan çocuk, yine duygularını ifade edemediÄŸi için topluluk içinde sıkıntı yaÅŸayabilir. ÖÄŸretmenine yapışabilir ya da saldırgan davranabilir. Zaman içinde çocuklar birbirlerini tanıyacaklar ve oyun arkadaÅŸlarını seçeceklerdir. PaylaÅŸmayı ve oyun kurmayı öÄŸreneceklerdir. Buna yönelik evde çocuÄŸunuza okuldaki arkadaÅŸlarını anlatması için teÅŸvik edebilir, sevdiÄŸi arkadaÅŸlarına evde resim yaptırıp hediye ettirebilirsiniz.

Tüm bu etkenleri göz önüne alıp küçük çocuÄŸumuzun okula baÅŸlamasında yaÅŸadığı sıkıntıların aslında normal bir süreç olduÄŸunu düÅŸünüp okula devam etmesi için kararlı olmak gereklidir.

DÄ°KKAT edilmesi gereken noktalar;

*Çocuklar anne-babaları üzerinde GÜÇ sahibi olmak isterler, aileler çocuÄŸun okula gitmesi için yalvarır bir tutum sergilememelidir. Aşırı otoriter tutumlar da inatlaÅŸma yaratır. En iyisi, sabahları yaÅŸanan sıkıntıları görmezden gelmek, aÄŸlasa bile bir iki cümle ile okula gitmesi gerektiÄŸini, zamanla orayı seveceÄŸini söylemek ve asla asla geri adım atıp okula göndermemezlik yapmamaktır.

*ÇocuÄŸunu okulda bekleyen anne-babalar kendileri için ayrılan yerlerde olmalı, sınıflara girmek için ısrar etmemelilerdir. Bu konuda öÄŸretmenlerin tavsiyelerine uymaları çok önemlidir. Sınıfa bir kere girildi mi, çocuklar bunu süreklileÅŸtirmek istemektedir. Bu da diÄŸer çocuklarında isteklerini arttırır ve öÄŸretmenin dersini engeller.

*ÇocuÄŸunu okulda bekleyen anne-babalar gizlice kaçmamalıdır. Anne-babasını göremeyen çocuk haber verilmediÄŸi için güvensizlik duyar. En iyisi o gün ne kadar bekleyeceÄŸinizi sabahtan çocuÄŸunuza saat üzerinde göstermenizdir.

*ÇocuÄŸun alınacağı saat da mutlaka, akrep-yelkovan üzerinden gösterilmeli ve o saatte çocuk alınmalıdır. Böylece çocuk okulda terk edilmeyeceÄŸini anlar. Güven duyar.

*Hiçbir çocuÄŸun okula alışmasının güle oynaya olmadığı unutulmamalı, öÄŸretmenlerin deneyimlerine güvenmeli ve çocuÄŸunuzun okula alışacağından emin olmalısınız. Çocuklar sezgiseldir ve anne-babaların hislerini anlayabilirler. Bu nedenle sizin öÄŸretmenlere ve kuruma olan güveniniz çocukların da güvenmesine vesile olacaktır.


Web Sitlerimiz: Antalya Terapi Psikiyatri | Antalya Cinsel Terapi | Neo Rezonans Antalya | Sevilay Zorlu