drsevilayzorlu@gmail.com
TEL : 0242 316 98 99
Cetad Antalya Bölge Temsilcisi
DOÄžUM SONRASI DEPRESYON
DOÄžUM SONRASI DEPRESYON

DoÄŸum sonrası depresyonun belirtileri annelik hüznü tablosuna oranla daha ÅŸiddetlidir. Özkıyım düÅŸünceleri olabilir. Birçok kadın mutlu olmalarının gerektiÄŸine inandıkları bir dönemde depresif duygular taşıdıklarından suçluluk duyar ve belirtilerini saklar. DoÄŸum sonrası dönemde annede ortaya çıkan depresyon annenin, çocuÄŸun ve ailenin çeÅŸitli güçlükler yaÅŸamalarına neden olur. Anne ve çocuk arasında kurulan iliÅŸkiyi, annenin bebek bakımı ve ebeveynlik rolünü öÄŸrenmesini olumsuz etkiler.

Gebelikte ve doÄŸum sonrası dönemde ortaya çıkan birçok fizyolojik deÄŸiÅŸiklikler (cinsel ilgide azalma, iÅŸtah deÄŸiÅŸikliÄŸi, halsizlik gibi) depresyonda da görülen belirtiler olduÄŸu için sıklıkla karıştırılır. DoÄŸum sonrası depresyon görülme oranı % 10-15 arasında deÄŸiÅŸmektedir. GeçirilmiÅŸ psikiyatrik rahatsızlık öyküsü olanlarda doÄŸum sonrası depresyon görülme riski daha fazladır. Bir kez doÄŸum sonrası depresyon geçiren kiÅŸi tekrar doÄŸum yaptığında doÄŸum sonrası depresyon oluÅŸma oranı %30-100 oranındadır.

SEBEPLERÄ°

1) Biyolojik Etmenler :Gebelik döneminde yükselen östrojen ve progesteron düzeylerinin doÄŸumdan sonra ani düÅŸmesi depresyondan sorumlu tutulmuÅŸ ancak hormon düzeyleriyle duygudurumu arasında doÄŸrudan bir iliÅŸkinin varlığı net olarak gösterilememiÅŸtir. Geç baÅŸlangıçlı doÄŸum sonrası depresyonu tiroit bozukluÄŸuna baÄŸlanmıştır. Tiroksin düzeyleri doÄŸum sonrası TSH’ un azalmasıyla giderek düÅŸer ve gebelik öncesinden daha düÅŸük düzeye inebilir. Folat eksikliÄŸi ile doÄŸum sonrası depresyon arasında iliÅŸki olduÄŸu düÅŸünülmüÅŸtür.

2) Psikososyal Etmenler: DoÄŸum yapan kadınların tümünde endokrin ve biyokimyasal deÄŸiÅŸiklikler olmasına raÄŸmen psikiyatrik bozuklukların ancak kadınların bir bölümünde geliÅŸmesi sosyal stres, kiÅŸiler arası iliÅŸkiler, sosyal destek sistemleri gibi etmenlerin de etkili olduÄŸunu gösterir. Hayatlarını kendilerinden çok dış etmenlerin kontrol ettiÄŸini düÅŸünen annelerin doÄŸum sonrası depresyon açısından yüksek risk taşıdıkları yönünde bulgular vardır.

Psikanalitik kuram doÄŸum sonrası depresyonda bağımsız kendiliÄŸin kaybı üzerinde durmaktadır. Anne artık sadece alıcı rolünü kaybetmiÅŸ, besleyici rolünü de üstlenmiÅŸtir. GebeliÄŸin sona ermesi fetusla olan yakınlığın kaybı olarak görülmekte, sevilen birinin ya da aile üyesinin kaybını hatırlatabilmektedir.

Özellikle ilk doÄŸumu yapan annelerde;

YoÄŸun ikircikli duygular
Bağımsızlığın kaybı duygusu
Önceki yaÅŸam tarzının, vücut imajının kaybı duygusu
Anne karnından ayrılan bebeğin kaybı duygusu yaşanır.
Gebe kadınların kendi anneleriyle iliÅŸkilerinde ikircikli hisler yaÅŸaması, yeterli özdeÅŸim yapamamış olması, çocukluk döneminde ölüm veya ayrılık nedeniyle ebeveyn kaybı, erken geliÅŸim dönemlerinde her iki ebeveyn ile olan iliÅŸkinin ne ölçüde yakın ve destekleyici olduÄŸu gibi etmenler önemlidir.

DoÄŸum sonrası depresyon gebelik ve doÄŸumla birlikte yaÅŸanan kayıplara karşı (vücut imajında deÄŸiÅŸiklik, cinsel çekicilikte azalma, mesleki kayıp vb.) bir yas reaksiyonu olarak deÄŸerlendirilebilir. DoÄŸum sonrası depresyon ile ilgili risk etmenlerine iliÅŸkin üzerinde en çok çalışma yapılmış konulardan birisi sosyal destek kavramıdır. Özellikle eÅŸlerinden yeterli destek almayan, evlilik iliÅŸkilerinde sorunlu olan kadınlarda doÄŸum sonrası depresif belirtilerinin ortaya çıkma riski yüksektir. Ä°yi bir sosyal desteÄŸin bebeÄŸin saÄŸlığını da olumlu yönde etkilediÄŸi bildirilmektedir. Antropolojik olarak bazı kültürlerde 40 günün bebek doÄŸumu sonrası anne için dinlenmenin olduÄŸu dönem olduÄŸu bildirilmiÅŸtir. Dinlenme, saÄŸlığına kavuÅŸma, yeme ve uyuma dönemidir. Kadının ailesi yemeÄŸini hazırlar, ev iÅŸlerini yapar ve bebeÄŸe bakar. Böylece sosyal destek,eÄŸitim, bebek bakma, sosyal algılama(annelik durumu) saÄŸlanır. KiÅŸilik özellikleriyle ilgili nevrotik özellikler, geçirilmiÅŸ psikiyatrik hastalık öyküsü, adet öncesi huzursuzluk tanısı almış olma, doÄŸum eyleminin uzunluÄŸu, çocuÄŸun doÄŸumuyla ilgili mutsuz olaylar, doÄŸum sonrası yakınlardan alınan desteÄŸin az olması risk etmenleridir.

SEYRÄ°:

BaÅŸlangıç genellikle sinsidir. DoÄŸumdan sonraki 2-3. haftalardan sonra, olguların % 80′ inde ilk 6 haftada baÅŸlar, ancak baÅŸlangıç doÄŸumdan sonraki 1 ila 2 yıla kadar uzayabilir. Bazen doÄŸumdan sonraki 4-5. aylara kadar anlaşılmayabilir ve doÄŸum sonrası hipotiroidizm olarak yanlış yorumlanabilir.

BELÄ°RTÄ°LERÄ°:

Aşırı yorgunluk, enerji kaybı
BebeÄŸimi yeterince sevemiyorum endiÅŸesi
BebeÄŸin beslenmesiyle, uykusuyla ilgili endiÅŸeler
Ya bebeğe şiddet uygularsam takıntısı
Özkıyım düÅŸünceleri
Konsantrasyon güçlüÄŸü
Bellek zayıflığı
Psikomotor hareketlilikte artma
Anksiyete, panik atak
İştahsızlık, kilo kaybı, uykusuzluk
Bebekle ilgilenmek istememe ve bebeÄŸi öldürmek istemeyle ilgili düÅŸünceler
Suçluluk düÅŸünceleri, ilgi istek kaybı
Doğum sonrası depresyon

Ä°ntihar düÅŸüncesinin az olması
AkÅŸamları daha kötü olması
Süresinin daha kısa olması (6-8 hafta)
Zihin karışıklığının daha fazla olması
gibi özellikleriyle diÄŸer depresyonlardan ayrılır. 


Web Sitlerimiz: Antalya Terapi Psikiyatri | Antalya Cinsel Terapi | Neo Rezonans Antalya | Sevilay Zorlu